Johann Wolfgang von Goethe'nin ölümsüz eseri Faust, Alman edebiyatının zirve noktalarından biri ve dünya edebiyatının en derin felsefi metinlerinden biridir. Eser, bir bilginin ruhunu şeytana satmasını konu alır, ancak bu basit anlatımın çok ötesinde, insanlığın bilgi, hırs, aşk, kader ve kurtuluş arayışının epik bir destanıdır.
Goethe, bu dev eseri üzerine neredeyse ömrü boyunca çalışmıştır. İki ana bölümden oluşur:
Temel çatışma, Dr. Heinrich Faust adındaki yaşlı ve her şeyi bilmesine rağmen hiçbir şeyden tatmin olmayan bir bilginin, dünyanın tüm zevklerini ve anlamını deneyimleme arzusudur. Bu arzusu onu, şeytanı temsil eden Mephistopheles (Mefisto) ile bir anlaşma yapmaya sürükler.
Faust, Mefisto'ya şu teklifi yapar: "Eğer beni bir an olsun tatmin olup, 'Dur, geçme, çok güzelsin!' dersem, o an ruhum senin olsun." Bu bir satıştan ziyade bir bahistir. Mefisto, Faust'un yorulmak bilmeyen ruhunu bir anlık duraksamayla, bir anlık doyumla yakalayabileceğine inanır.
Mefisto, Faust'u gençleştirir ve onu dünyevi zevkler dünyasına sokar. Faust, saf ve dindar bir genç kız olan Gretchen ile tanışır ve ona aşık olur. Mefisto'nun yardımıyla kurulan bu ilişki, Gretchen için bir trajediye dönüşür:
Faust, Mefisto'nun yardımıyla hapishaneye girer ve Gretchen'i kurtarmaya çalışır. Ancak Gretchen, şeytanla işbirliği yapmaktansa Tanrı'ya sığınmayı ve idamı kabul etmeyi seçer. Eserin sonunda bir ses, Gretchen'in "kurtulduğunu" ilan eder. Faust, ilk büyük sınavında, sevginin gerçek anlamını kavrayamamanın acısını yaşar.
İkinci bölüm daha soyut ve alegoriktir. Faust, Mefisto eşliğinde tarih ve mitoloji dünyasında bir yolculuğa çıkar:
Yaşlı Faust, kazandığı topraklarda yaşayan özgür bir halk hayal ettiği o an, "Dur, geçme, çok güzelsin!" der. Anlaşma gereği bu sözle ruhu Mefisto'ya ait olmalıdır. Ancak, Faust'un bu sözü, bencil bir haz anında değil, insanlık için çalışma arzusuyla söylemiş olması önemlidir. Mefisto ruhu almaya geldiğinde, melekler araya girer ve Faust'un ruhunu göğe taşır. Goethe, eseri kurtuluş ile bitirir. Faust'un "daima yücelme" çabası, nihayetinde ilahi lütfa ve affa layık görülmüştür. Eser, Gretchen'in de cennette Faust'u karşılamasıyla son bulur.
Faust, sadece bir şeytan anlaşması hikayesi değil, insan olmanın, hata yapmanın, acı çekmenin ve nihai bir anlam arayışının evrensel destanıdır.