Türk milletinin varoluş mücadelesi olan Kurtuluş Savaşı, modern Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş temelini oluşturan kritik bir dönemi kapsar. Bu savaşın ne zaman başlayıp ne zaman bittiği, tarihsel süreç içinde farklı yorumlara konu olmuştur. Bu yazıda, akademik çevrelerce genel kabul gören tarihleri ve bu tarihlerin dayandığı olayları inceleyeceğiz.
Kurtuluş Savaşı'nın başlangıcı için iki önemli tarih öne çıkar. Tarihçiler, başlangıcı tanımlarken farklı olayları referans alabilirler:
Genel ve yaygın kabul, Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a çıkış tarihi olan 19 Mayıs 1919'dur. Bu tarih, ulusal direnişin örgütlü bir hareket haline gelmesi ve bir liderin bu mücadeleyi başlatmak için Anadolu'ya ayak basması açısından sembolik ve fiili bir dönüm noktasıdır. Mustafa Kemal'in, İstanbul Hükümeti'nin görevlendirmesiyle bölgedeki asayişi sağlamak için gittiği Samsun'da, aslında ulusal kurtuluş hareketinin ilk kıvılcımını çaktığı kabul edilir.
Bazı tarihçiler ise, Yunan ordusunun İzmir'i işgal ettiği 15 Mayıs 1919 tarihini, fiili silahlı direnişin ve işgale karşı ilk kurşunun atıldığı an olarak başlangıç kabul eder. İzmir'in işgali, Anadolu'daki yerel direniş örgütlerinin (Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri) harekete geçmesine ve halkın tepkisinin doruğa çıkmasına neden olmuştur.
Kurtuluş Savaşı'nın bitişi de, askeri zaferlerin ve diplomatik başarıların tamamlandığı bir süreci işaret eder. Bitiş için üç kademeli tarih söz konusudur:
Büyük Taarruz (26 Ağustos - 9 Eylül 1922) ile Anadolu Yunan işgalinden kurtarılmıştır. Ardından imzalanan Mudanya Ateşkes Antlaşması (11 Ekim 1922) ile silahlı çatışmalar resmen sona ermiş, Doğu Trakya savaş yapılmadan Türk yönetimine geçmiştir. Bu tarih, askeri savaşın fiilen bittiği an olarak kabul edilir.
Mudanya'dan sonra toplanan Lozan Barış Konferansı'nda imzalanan Lozan Antlaşması, yeni Türk devletinin uluslararası alanda tanınmasını, sınırlarının belirlenmesini ve tam bağımsızlığını sağlamıştır. Bu antlaşma, savaşın diplomatik alanda kazanıldığı ve taçlandırıldığı andır.
Bazı tarihsel okumalarda, mücadelenin nihai hedefi olan bağımsız ve çağdaş Türk devletinin kurulduğu 29 Ekim 1923 tarihi de, Kurtuluş Savaşı sürecinin mantıksal ve siyasi sonucu olarak değerlendirilir.
Kurtuluş Savaşı, tek bir günde başlayıp biten bir olay değil, birbirini takip eden askeri, siyasi ve diplomatik aşamalardan oluşan bir ulusal varoluş sürecidir.
Dolayısıyla, Kurtuluş Savaşı'nı 1919-1923 yılları arasında gerçekleşen, Türk milletinin bağımsızlığını ve vatanın bütünlüğünü sağlamak için verdiği topyekûn bir mücadele olarak tanımlamak en doğru ifade olacaktır.
Tarihsel olayların başlangıç ve bitiş tarihleri, bakış açısına ve vurgulanmak istenen olaya göre değişiklik gösterebilir. Önemli olan, bu tarihlerin arasında yaşanan büyük fedakarlık, strateji ve azmin anlaşılmasıdır.