Türk edebiyatı denilince akla gelen en önemli araştırmacı, eleştirmen ve hocalardan biri olan Mehmet Kaplan, edebiyatımıza yaptığı derinlikli katkılarla iz bırakmış bir isimdir. Onu sadece bir akademisyen olarak değil, bir kültür ve düşünce adamı olarak anmak gerekir. Bu yazıda, Kaplan'ın hayat hikâyesini, başlıca eserlerini ve Türk edebiyatına olan etkisini ele alacağız.
Mehmet Kaplan, 1915 yılında Eskişehir, Sivrihisar'da doğdu. İlk ve orta öğrenimini burada tamamladıktan sonra, yükseköğrenimini İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde yaptı. Burada Ali Nihat Tarlan ve Ahmet Hamdi Tanpınar gibi hocalardan ders aldı; özellikle Tanpınar'ın düşünce dünyası ve edebiyat anlayışı onu derinden etkiledi.
Akademik kariyerine aynı üniversitede devam eden Kaplan, 1960'ta profesör oldu. Uzun yıllar İstanbul Üniversitesi Yeni Türk Edebiyatı Kürsüsü Başkanlığı yaptı. Sayısız öğrenci yetiştirdi ve bu öğrenciler arasında pek çok önemli edebiyatçı ve akademisyen yer aldı. 1986 yılında vefat edene kadar, Türk edebiyatı üzerine araştırmalar yapmayı, yazmayı ve öğretmeyi sürdürdü.
Mehmet Kaplan, edebiyat incelemelerinde “eser merkezli” ve “metin tahlili” yöntemini benimsemiştir. Ona göre, bir edebî eser kendi bütünlüğü içinde, dil, üslup, yapı ve tema açısından incelenmeliydi. Bu yaklaşımıyla, döneminin sosyolojik ve ideolojik okumalarından ayrılan, daha objektif ve estetik bir eleştiri anlayışı geliştirdi.
Eserlerinde Türk kültürünün devamlılığına, millî kimliğin edebiyattaki yansımalarına ve nesiller arası kültür aktarımına özellikle vurgu yapmıştır.
Mehmet Kaplan'ın zengin bibliyografyası, inceleme, deneme, antoloji ve ders kitaplarından oluşur. İşte onun edebiyat dünyamıza kazandırdığı bazı temel eserler:
Mehmet Kaplan'ın en kalıcı mirası, yetiştirdiği öğrenciler ve geliştirdiği bilimsel metottur. Onun titiz, disiplinli ve esere saygılı yaklaşımı, Türk edebiyatı eleştiri ve inceleme geleneğinde bir dönüm noktası oluşturmuştur. Edebiyat eğitiminde “metin tahlili”ni merkeze alan anlayış, büyük ölçüde onun çabalarıyla yaygınlaşmıştır.
Kültür ve millî kimlik üzerine düşünceleri, sadece edebiyat çevrelerinde değil, sosyal bilimler alanında da geniş yankı bulmuştur. Eserleri, halen üniversitelerde ders kitabı ve kaynak olarak okutulmaya devam etmektedir.
Mehmet Kaplan, Türk edebiyatını hem derinlemesine anlamaya hem de sistematik bir şekilde öğretmeye adamış bir ömür sürmüştür. Onun çalışmaları, edebiyatımızın anlaşılması için sağlam bir köprü, genç araştırmacılar için ise paha biçilmez bir rehber niteliğindedir. “Hoca” sıfatını en çok hak eden isimlerden biri olarak, fikirleri ve eserleriyle yaşamaya devam ediyor.