Türkiye Cumhuriyeti'nin genç ve dinamik olduğu yıllarda, laik ve modern devlet düzenine karşı gerçekleşen en ciddi provokasyonlardan biri Menemen Olayı'dır. 23 Aralık 1930'da İzmir'in Menemen ilçesinde yaşanan bu trajik hadise, yalnızca bir astsubayın şehit edilmesinin ötesinde, yeni rejimin temellerine yönelik bir meydan okuma olarak tarihe geçmiştir. Bu yazıda, olayın gelişimini, kahraman Asteğmen Kubilay'ı ve Türkiye'nin hafızasında bıraktığı derin izleri ele alacağız.
1930'lu yıllar, Türkiye'nin tek partili döneminde yaşadığı siyasi denemelerle doluydu. Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın kapatılması sonrasında, muhalif sesler bastırılmış, bu da bazı çevrelerde hoşnutsuzluğa yol açmıştı. Menemen'de, Derviş Mehmet adlı bir kişi etrafında toplanan küçük bir grup, dini sembolleri istismar ederek "şeriat isteriz" sloganlarıyla ayaklanma başlattı. Grup, Mehdi'nin geldiğini iddia ederek halkı kışkırtmayı amaçlıyordu.
Sabah namazı sonrası, yeşil bir sancakla meydana gelen isyancılar, halkı kendilerine katılmaya çağırdı. Olayı haber alan 43. Piyade Alayı'ndan Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay, bir manga askerle birlikte olay yerine intikal etti. Amacı, grubu dağıtmak ve sükuneti sağlamaktı. Ancak durum çok daha ciddiydi.
Olay, İzmir'deki yetkililere ulaşır ulaşmaz büyük bir hızla askeri birlikler bölgeye sevk edildi. İsyan kısa sürede bastırıldı. Olayın yargı süreci çok hızlı işletildi:
Mustafa Fehmi Kubilay (1906-1930), Giritli bir ailenin oğluydu. Öğretmen okulunu bitirmiş, bir süre öğretmenlik yapmış, daha sonra askeri eğitim alarak asteğmen rütbesiyle orduya katılmıştı. İdealist, vatansever ve görevine bağlı bir genç subaydı. Yaşadığı kısa hayatta, öğretmenlik ve askerlik gibi iki kutsal mesleği de icra etmişti.
Menemen Olayı, tarih kitaplarında şu başlıklarla değerlendirilir:
Kubilay'ın anısı, Türkiye'de laiklik ilkesinin savunulmasında önemli bir sembol olmaya devam etmektedir. Olay, demokrasi ve hukuk devleti içinde, toplumsal huzurun ne kadar kırılgan olabileceğini ve aydınlanma değerlerinin korunmasının gerekliliğini hatırlatan acı bir ders niteliğindedir.
Menemen'de yaşananlar, sadece bir tarih sayfası değil, aynı zamanda birlik, beraberlik ve Cumhuriyet değerlerine sahip çıkma konusunda her nesle aktarılan bir bilinç mirasıdır. ✍️