Osmanlı İmparatorluğu’nun modernleşme sürecinde, bilgiyi yayma ve kamuoyu oluşturma aracı olarak ortaya çıkan ilk resmî gazete, Takvim-i Vekayi'dir. Bu yayın, sadece bir gazete olmanın ötesinde, devletin yeni bir iletişim çağına attığı adımın simgesidir.
II. Mahmud döneminde, 1831 yılında yayın hayatına başlayan Takvim-i Vekayi, "Vakaların Takvimi" anlamına gelir. Gazetenin çıkışı, Tanzimat öncesi ıslahat hareketleriyle doğrudan bağlantılıdır. Devlet, merkezî otoriteyi güçlendirmek, yapılan reformları ve çıkarılan kanunları halka ve bürokrasiye duyurmak için bu resmî yayını bir araç olarak kullanmayı amaçlamıştır.
Takvim-i Vekayi, Osmanlı toplumunda kamuoyu kavramının oluşmasına zemin hazırlamıştır. Onun açtığı yoldan ilerleyen, 1840'ta yayına başlayan Ceride-i Havadis (yarı resmî) ve 1860'taki ilk özel gazete Tercüman-ı Ahval gibi yayınlar, basın hayatının çeşitlenmesini sağlamıştır. Bu süreç, modern Türk basınının temel taşını oluşturur.
Takvim-i Vekayi, Osmanlı İmparatorluğu’nda "gazete" kavramının doğuşunu temsil eder. Siyasi, idari ve kültürel değişimlerin bir aynası olan bu yayın, devletin merkezileşme ve modernleşme çabalarının en kalıcı belgelerinden biridir. Bugünkü Resmî Gazete geleneğinin de öncüsü kabul edilir.