Antalya denilince akla ilk gelenler Kaş, Kemer veya Lara Plajı olabilir. Ancak, Antalya'nın en büyük sürprizlerinden biri, Kaş ile Fethiye arasında saklı bir hazine olan Patara Plajı'dır. Türkiye'nin en uzun kumsallarından biri olan bu doğa harikası, sadece denizi ve kumuyla değil, arkasında yatan zengin tarihiyle de büyülüyor.
Patara Plajı, Antalya il sınırları içinde, Kaş ilçesine bağlı Gelemiş Mahallesi'nde yer alır. Antalya şehir merkezine yaklaşık 220 km, Kaş ilçe merkezine ise 45 km uzaklıktadır. Plaja ulaşmak için, Kaş-Fethiye karayolundan Patara tabelalarını takip ederek Gelemiş köyüne ulaşmanız, buradan da Patara Antik Kenti girişinden geçerek yaklaşık 5 km'lik bir yolu tamamlamanız gerekiyor.
Patara Plajı, 18 kilometre uzunluğu ve ortalama 200-300 metre genişliği ile Akdeniz'in en etkileyici kumsallarından biridir. Plajın en dikkat çekici özellikleri:
Patara Plajı'nı diğer plajlardan ayıran en önemli özellik, hemen yanı başında yer alan Patara Antik Kenti'dir. Likya Uygarlığı'nın başkenti olan bu antik kent, tarih meraklıları için büyüleyici bir deneyim sunar. Plaja girmeden önce ya da sonra mutlaka gezilmesi gereken yerler:
Plaja giriş, Patara Antik Kenti giriş ücreti kapsamındadır (2024 itibariyle). Yaz ve kış dönemlerinde ziyaret saatleri değişiklik gösterebilir. Caretta carettaların yuvalama dönemi olan Mayıs-Ekim aylarında plaj akşam 20:00'de kapanır.
Patara Plajı, sadece denize girmek için değil, aynı zamanda doğa, tarih ve huzur arayanlar için ideal bir destinasyondur. Kalabalık turistik plajlardan uzakta, bakir doğasıyla kendinizi zamanın dışında bir yerde hissedeceğiniz bu plaj, Antalya gezisinde mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında geliyor.
Antalya'nın bu saklı cennetini keşfederken, binlerce yıllık tarihin üzerinde yürüdüğünüzü ve caretta carettaların yuvalama alanını ziyaret ettiğinizi unutmayın. Patara, size sadece bir plaj değil, unutulmaz bir deneyim vaat ediyor.