Hz. Muhammed'in (s.a.v.) gençlik yılları, onun güvenilir ve erdemli kişiliğinin toplumda nasıl şekillendiğini gösteren önemli bir dönemdir. Bu dönem, peygamberlik öncesi 20'li ve 30'lu yaşlarını kapsar.
Amcası Ebu Talib'in yanında büyüyen Hz. Muhammed, genç yaşta ticaretle uğraşmaya başladı. Doğruluğu ve güvenilirliği o kadar dikkat çekti ki, henüz 25 yaşına gelmeden Mekkeliler ona "el-Emin" (Güvenilir Kişi) lakabını verdiler.
Ticari yetenekleri ve güvenilir karakteri sayesinde, varlıklı bir hanımefendi olan Hz. Hatice'nin ticaret kervanlarını yönetmek üzere görevlendirildi. Bu işbirliği, karşılıklı güven ve saygıya dayanan bir ilişkiye dönüştü ve Hz. Muhammed 25 yaşındayken, 40 yaşındaki Hz. Hatice ile evlendi. Bu evlilik, onun için sadece bir aile hayatının değil, aynı zamanda manevi bir yol arkadaşlığının da başlangıcı oldu.
Gençliğinde, Mekke'de haksızlığa uğrayan insanların haklarını korumak için kurulmuş olan Hılfu'l-Fudul adlı birliğe katıldı. Daha sonra peygamber olduktan sonra bile bu birliğe üye olmaktan memnuniyet duyduğunu ifade etmiştir. Bu durum, onun adalet ve hakkaniyet duygusunun ne kadar güçlü olduğunu gösterir.
Mekkeliler Kâbe'yi tamir ettikten sonra, sırtındaki örtüyü (Hacerü'l-Esved) yerine koyma şerefi konusunda anlaşmazlığa düştüler. Tartışma neredeyse kabileler arasında bir çatışmaya dönüşecekti. O sırada oradan geçmekte olan Hz. Muhammed'i hakem tayin ettiler. Hz. Muhammed, bir örtü getirtti ve taşı örtünün üzerine koyarak her kabileden bir temsilcinin örtünün bir ucundan tutmasını istedi. Taş, bu şekilde yerine kaldırıldı ve böylece olası bir çatışmayı akıllıca ve adil bir çözümle önledi. Bu olay, onun toplum içindeki uzlaştırıcı ve adil kimliğini pekiştirdi.
Bu dönem, onun peygamberliğe hazırlandığı, karakterinin ve toplumdaki saygınlığının olgunlaştığı bir hazırlık evresi olarak kabul edilir.