Razgrad Olayı, 27-28 Mayıs 1989 tarihlerinde, Bulgaristan'ın Razgrad (Hezargrad) şehrinde meydana gelen ve Türk-İslam mezarlığının sistematik bir şekilde tahrip edilmesiyle sonuçlanan olaylar bütünüdür. Bu olay, Bulgaristan'da 1984-1989 yılları arasında uygulanan "Zorunlu Asimilasyon Politikası"nın en somut ve acı verici tezahürlerinden biri olarak tarihe geçmiştir.
Olayı anlamak için önce dönemin siyasi iklimini bilmek gerekir. 1984'te başlatılan ve resmî adı "Yeniden Doğuş Süreci" olan politika, ülkedeki Türk ve Müslüman azınlığın isimlerinin zorla değiştirilmesi, Türkçe konuşmanın yasaklanması, dini ve kültürel pratiklerin baskı altına alınmasını hedefliyordu. Bu süreç, büyük bir insan hakları ihlaliydi ve toplumda derin yaralar açtı.
Razgrad, tarihsel olarak Bulgaristan'daki Türk nüfusun yoğun olduğu şehirlerden biriydi. 27 Mayıs 1989 akşamı, organize bir grup, şehrin tarihi Türk mezarlığına dozerler ve ağır iş makineleriyle girerek sistematik bir tahribata başladı.
Olay, bölgedeki Türk azınlık arasında büyük bir şok, öfke ve korku dalgası yarattı. Bu tahribat, 1989 Büyük Göçünü tetikleyen önemli kıvılcımlardan biri oldu. Yüz binlerce Türk ve Müslüman Bulgar vatandaşı, baskılardan kaçmak için Türkiye'ye doğru zorunlu bir göç başlattı.
Razgrad Olayı, dünya kamuoyunun dikkatini Bulgaristan'daki insan hakları ihlallerine çekti. Olay, soğuk savaş son döneminin en karanlık sayfalarından biri olarak kayıtlara geçti.
Razgrad Olayı, sadece bir mezarlık tahribatı değil; bir halkın hafızasına, kimliğine ve geçmişine yönelik bir saldırının sembolik ifadesidir. Etnik ve dini hoşgörüsüzlüğün, asimilasyon politikalarının toplumlarda nasıl onarılmaz yaralar açabileceğinin trajik bir kanıtıdır. Bu olay, gelecek nesillere barış, diyalog ve karşılıklı saygının önemini hatırlatan acı bir tarihsel ders olarak durmaktadır.
Not: Bu makale, tarihsel bir olayın genel bir özetini sunmayı amaçlamaktadır. Detaylı akademik çalışmalar için döneme ait resmi belgeler, arşivler ve bilimsel yayınlar incelenmelidir.