İslam inancında, kişinin öldükten sonra da sevap kazanmaya devam etmesini sağlayan önemli bir hayır kavramı bulunmaktadır: Sadaka-i Cariye. Bu terim, "sürekli akan, devam eden sadaka" anlamına gelir ve Müslümanların hem bu dünyada hem de ahirette manevi kazanç elde etmelerini sağlayan bir ibadet şeklidir.
Sadaka-i cariye, bir Müslüman'ın hayattayken yaptığı, ölümünden sonra da insanlara faydası dokunmaya devam eden ve bu süre boyunca sevabı kesintisiz olarak kendisine yazılan hayırlardır. Bu, bir nevi kişinin manevi mirasıdır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir hadis-i şerifinde şöyle buyurmuştur: "İnsan öldüğü zaman amel defteri kapanır. Ancak şu üç şeyin sevabı kesilmez: Sadaka-i cariye, kendisinden faydalanılan ilim ve kendisine dua eden salih evlat." (Müslim)
Bu hadis, sadaka-i cariyenin ne denli önemli olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Kişi, ömrü boyunca yaptığı bu hayırlar sayesinde vefatından sonra dahi sevap kazanmaya devam eder.
Modern dünyada sadaka-i cariye kavramı geleneksel uygulamaların yanı sıra yeni formlar da kazanmıştır:
Sadaka-i cariye hem bireysel hem de toplumsal açıdan pek çok fayda sağlar:
Sonuç olarak, sadaka-i cariye İslam'ın sadece bireyi değil, toplumu ve gelecek nesilleri de düşünen evrensel ve sürekli hayır anlayışının en güzel ifadelerinden biridir. Her Müslüman, imkanları ölçüsünde bu tür kalıcı hayırlar yapmaya çalışmalı ve böylece hem dünyayı güzelleştirmeli hem de ebedi hayatı için yatırım yapmalıdır.