Osmanlı tarihinin en önemli ve tartışmalı belgelerinden biri olan Sened-i İttifak, 1808 yılında imzalandı. Bu belge, merkezi otorite ile yerel güçler arasında bir uzlaşma metni olarak tarihe geçti. Peki, bu kritik anlaşma tam olarak kimler arasında yapıldı? Gelin, bu sorunun cevabını ve belgenin önemini birlikte inceleyelim.
Sened-i İttifak, temelde üç ana taraf arasında imzalanmıştır:
Belge, III. Selim'in tahttan indirilmesi ve öldürülmesiyle sonuçlanan kabuk değiştirme döneminin (Nizam-ı Cedid'e karşı muhalefet) ardından, devletin dağılma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı bir ortamda gündeme geldi. Alemdar Mustafa Paşa, İstanbul'a gelip yeni padişah II. Mahmud'u tahta çıkardıktan sonra, devlet otoritesini yeniden sağlamak için taşradaki en büyük güç olan ayanlarla anlaşma yoluna gitti.
Sened-i İttifak'ın ömrü çok kısa oldu. İmzalanmasından kısa bir süre sonra Alemdar Mustafa Paşa'nın ölümüyle birlikte fiilen geçerliliğini yitirdi. Güçlenen II. Mahmud, merkezi otoriteyi tesis etmek için ayanları tek tek ortadan kaldırmaya yönelik politikalar izledi. Ancak bu belge, Osmanlı siyasi tarihinde padişahın mutlak otoritesinin ilk kez yazılı bir belgeyle sınırlandırılmaya çalışıldığı bir dönüm noktası olarak değerini korur. Tanzimat Fermanı (1839) ve Meşrutiyet dönemi anayasal hareketlerinin uzak bir habercisi, bir ilk adım olarak kabul edilir.
Özetle, Sened-i İttifak; 19. yüzyıl başında, Osmanlı Devleti'nin içinde bulunduğu buhranlı ortamda, Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa ile taşradaki ayanlar arasında, Padişah II. Mahmud'un onayı ile imzalanmış, kısa ömürlü ancak derin etkili bir siyasi uzlaşma belgesidir.