Şiir denince akla hece sayıları, aruz kalıpları veya belirli bir ritim gelir. Ancak modern şiirin en belirgin özelliklerinden biri, bu geleneksel kalıpları yıkan serbest ölçüdür. Peki, tam olarak nedir bu serbest ölçü ve şiire neler katar? Gelin, bu özgürlükçü şiir anlayışını birlikte keşfedelim.
Serbest ölçü, hece sayısı, uyak düzeni veya belirli bir ritim kalıbı gibi geleneksel kurallara bağlı kalmadan yazılan şiirlerin kullandığı ölçüdür. Şair, duygularını ve düşüncelerini ifade ederken tamamen özgürdür. Kelimeleri, dizeleri, iç ahengi kendi sanatsal kaygısına göre düzenler. Bu nedenle "kuralsız vezin" olarak da adlandırılır.
Serbest ölçü, 19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında, özellikle Batı edebiyatında sembolizm ve modernizm akımlarıyla birlikte yaygınlaşmıştır. Türk edebiyatında ise öncülüğünü Nazım Hikmet Ran yapmıştır. Nazım Hikmet, şiirlerinde geleneksel ölçü ve uyak anlayışını tamamen reddederek, "serbest nazım"ın en güçlü örneklerini vermiştir. Onu, Orhan Veli Kanık ve Garip Akımı izlemiş, şiiri klişelerden ve katı kurallardan arındırmayı amaçlamışlardır.
Türk edebiyatında Nazım Hikmet, Orhan Veli Kanık, Oktay Rifat, Melih Cevdet Anday, Cemal Süreya, Turgut Uyar ve Edip Cansever gibi şairler serbest ölçüyü ustalıkla kullanmışlardır.
Nazım Hikmet'ten bir örnek ("Davet" şiirinden):
"Gelsene dedi bana,
Kalsana dedi bana,
Gülsene dedi bana,
Ölsene dedi bana,
Geldim, kaldım, güldüm, öldüm."
Bu dizelerde hece sayılarının eşitsizliği (7, 7, 7, 7, 8) ve uyak düzenindeki özgürlük, serbest ölçünün tipik bir örneğidir.
Serbest ölçü, şiire bir özgürlük alanı açmış, şairin duygu ve düşüncelerini daha doğrudan ve kişisel bir dille ifade etmesine olanak tanımıştır. Gelenekten kopuş değil, onun üzerine inşa edilmiş yeni bir yapı olarak görülmelidir. Bugün yazılan pek çok şiirin temelinde, bu özgürlükçü ve yaratıcı anlayış yatmaktadır.