İngilizcede gelecekte olacak olayları, planları veya niyetleri anlatmak için Simple Future Tense kullanırız. Bu zaman yapısını oluşturmanın iki temel yolu vardır: "will" ve "be going to". Her ikisi de geleceği ifade eder ama kullanım yerleri ve anlamları farklılık gösterir.
"Will", genellikle konuşma anında verilen kararları, tahminleri veya sözleri ifade etmek için kullanılır.
Örnek: "It's cold in here. I will close the window." (Burada hava soğuk. Pencereyi kapatacağım.)
Örnek: "I think it will rain tomorrow." (Sanırım yarın yağmur yağacak.)
Örnek: "I will help you with your homework." (Ödevinde sana yardım edeceğim.)
Özne + will + fiilin yalın hali
"Be going to" yapısı, önceden planlanmış eylemler veya gerçekleşmesi kesin gibi görünen olaylar için kullanılır.
Örnek: "We are going to visit our grandparents this weekend." (Bu hafta sonu büyükannem ve büyükbabamızı ziyaret edeceğiz.)
Örnek: "Look at those black clouds! It is going to rain." (Şu kara bulutlara bak! Yağmur yağacak.)
Özne + am/is/are + going to + fiilin yalın hali
İki yapı arasındaki en önemli fark, planlama derecesi ve kesinliktir.
🗣️ Durum: Telefonun çalıyor.
➡️ "I'll get it!" (Anlık karar)
➡️ "I'm going to get it." (Zaten ayağa kalkmışsındır veya gitmeye niyetlisindir.)
🌦️ Durum: Hava tahmini.
➡️ "I think it will be sunny tomorrow." (Kişisel tahmin)
➡️ "Look at the clear sky. It is going to be a beautiful day." (Gökyüzündeki duruma dayalı, kanıtlı tahmin)
İki yapı da geleceği anlatır, ancak hangisini kullanacağınız, eylemin ne kadar planlı olduğuna bağlıdır. Pratik yaparak aradaki ince farkı daha iyi anlayabilirsin! 🚀