Osmanlı İmparatorluğu'nun en kritik dönemeçlerinden biri olan Tanzimat Fermanı, 3 Kasım 1839'da Gülhane Parkı'nda okunarak yürürlüğe girmiştir. Bu nedenle "Gülhane Hatt-ı Şerifi" olarak da bilinir. Padişah Abdülmecid döneminde ilan edilen ferman, Hariciye Nazırı Mustafa Reşit Paşa tarafından hazırlanmış ve devletin çöküşünü durdurmayı, modern bir yapıya kavuşmayı amaçlamıştır.
19. yüzyıl başlarında Osmanlı Devleti, hem içerideki milliyetçi ayaklanmalar hem de dışarıdaki güçlü Avrupa devletlerinin baskısı altındaydı. Özellikle Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa isyanı, devletin ne kadar güçsüzleştiğini göstermişti. Avrupa'nın "Hasta Adam" olarak nitelendirdiği Osmanlı, varlığını sürdürebilmek için köklü reformlar yapmak zorunda olduğunu anlamıştı. Tanzimat Fermanı, bu çaresizliğin ve aynı zamanda modernleşme iradesinin bir ürünüydü.
Ferman, Osmanlı tebaasını din, dil, ırk ayrımı gözetmeksizin kaynaştırmayı ve devlete olan bağlılığı artırmayı hedefliyordu. Getirdiği başlıca yenilikler şunlardır:
Fermanın ilanı, sadece siyasi ve hukuki alanda değil, kültür ve edebiyatta da büyük değişimlere yol açtı. Batılı tarzda ilk gazeteler (Takvim-i Vekayi, Ceride-i Havadis) çıkmaya, ilk özel tiyatro grupları kurulmaya başladı. Edebiyatta "Tanzimat Edebiyatı" adı verilen yeni bir dönem başladı. Şinasi, Namık Kemal, Ziya Paşa gibi isimler, "vatan", "hürriyet", "adalet" gibi kavramları eserlerinde işleyerek toplumsal bilinç oluşturmaya çalıştılar.
Tanzimat Fermanı, Osmanlı İmparatorluğu'nun artık geleneksel yapısını koruyamayacağını kabul ettiğinin bir beyanıdır. Mutlak monarşi anlayışını sarsmış, Meşrutiyet ve Cumhuriyet fikirlerinin tohumlarını atmıştır. Eksik ve kusurlu uygulanmış olsa da, Türk modernleşme tarihinin ve anayasal sürecin tartışmasız en önemli belgelerinden biridir. Bugünkü Türkiye Cumhuriyeti'nin hukuk ve toplum yapısını anlamak için Tanzimat'ı anlamak bir anahtardır.