Tariz, bir kişiyi, durumu veya düşünceyi iğneleyici bir dille eleştirmek, alay etmek veya tersini söyleyerek amacını ifade etmek amacıyla kullanılan bir söz sanatıdır. Söylenen sözün tam tersi kastedilir ve bu sayede daha etkili ve çarpıcı bir anlatım sağlanır.
Çok sıcak ve bunaltıcı bir günde biri, "Ne güzel bir hava, tam dışarı çıkmalık!" derse, bu bir tarizdir. Aslında havanın hiç de iyi olmadığını, çıkmanın tam aksine kötü olacağını vurgulamak istemiştir.
Sınıfta dersi hiç dinlemeyen, sürekli etrafıyla konuşan bir öğrenci için öğretmenin, "Sen ne kadar da dersi iyi dinliyorsun!" demesi bir tariz örneğidir. Öğretmen, öğrencinin tam tersini yaptığını vurgulamak için bu sözü söylemiştir.
Çok yavaş iş yapan bir işçiye patronunun, "Bu hızınla işleri bir an önce bitireceğiz!" demesi de tariz sanatına girer. Patron, işçinin yavaşlığını eleştirmektedir.
Şair Eşref, bir kaymakam hakkında şu dizeleri yazmıştır:
"Bize kıymetli bir kaymakam göndermişler,
Yerinden kalkmaya üşenir, yürümeye bin lira ister."
Burada "kıymetli" sözcüğüyle aslında tam tersi, tembel ve isteksiz biri kastedilerek tariz yapılmıştır.
Çok dağınık ve karışık bir odaya giren birinin, "Ne kadar da düzenli bir oda!" demesi, odayı beğenmediğini ve eleştirdiğini gösteren bir tarizdir.
İki sanat birbirine karıştırılabilir. Temel fark şudur:
Tariz sanatı, hem günlük konuşmalarda hem de edebi metinlerde düşünceyi daha etkili ve çarpıcı bir şekilde ifade etmek için kullanılan güçlü bir anlatım aracıdır.