Üçüncü kişi ağzından anlatım, bir hikâye veya olayın, olayların dışında yer alan bir anlatıcı tarafından aktarılmasıdır. Bu anlatıcı, hikâyedeki karakterlerden biri değildir ve genellikle her şeyi bilen (hakim anlatıcı) ya da sınırlı bir bakış açısına sahip (gözlemci anlatıcı) bir rol üstlenir.
Bu anlatıcı türü, hikâyedeki tüm karakterlerin düşüncelerini, geçmişlerini ve hislerini bilir. Sanki tanrısal bir bakış açısı vardır.
Bu örnekte anlatıcı, hem Ahmet'in hem de Merve'nin zihninden geçenleri biliyor.
Bu anlatıcı, sadece dışarıdan gözlemlenebilen olayları anlatır. Bir kamera gibi davranır; karakterlerin iç dünyalarına girmez.
Burada anlatıcı, sadece gördüklerini aktarıyor, karakterlerin ne hissettiklerini bilmiyor.
Bu anlatım biçiminde anlatıcı, olayları genellikle tek bir karakterin bakış açısından ve bilgisi dahilinde anlatır. O karakterin hislerini ve düşüncelerini bilir, ancak diğer karakterlerin iç dünyasına hakim değildir.
Bu örnekte Ahmet'in duygularını biliyoruz ama Merve'nin ne hissettiğini bilmiyoruz.
💡 Örnek Karşılaştırma
Birinci Kişi Ağzı: "Kapıyı çaldım ve içeri girdim. Çok heyecanlıydım."
Üçüncü Kişi Ağzı (Hakim): "Ahmet kapıyı çaldı ve içeri girdi. İçeride onu bekleyen sürprizden habersiz, heyecanla etrafa bakınıyordu."
Üçüncü Kişi Ağzı (Gözlemci): "Ahmet kapıyı çaldı, açılan kapıdan içeri girdi. Hızlı adımlarla koridorda ilerledi."