İslam inancında "Allah'a iman" aşağıdaki kavramlardan hangisini içermez?
A) Tevhid (Allah'ın birliği)
B) Şirk (Allah'a ortak koşma)
C) Kaderi inkar
D) Allah'ın sıfatlarına iman
Sevgili öğrenciler, bu soru İslam inancının temel taşlarından olan "Allah'a iman" kavramını doğru anlamamızı gerektiriyor. Şimdi adım adım seçenekleri inceleyerek doğru cevaba ulaşalım:
-
A) Tevhid (Allah'ın birliği): Tevhid, İslam inancının en temel ilkesidir. Allah'ın tek ve eşsiz olduğuna, hiçbir ortağı bulunmadığına inanmak demektir. "Allah'a iman" kavramının tam kalbinde yer alır ve onu içerir. Bu nedenle A seçeneği doğru cevap olamaz.
-
B) Şirk (Allah'a ortak koşma): Şirk, Allah'ın birliğine (Tevhid) zıt bir kavramdır ve İslam'da en büyük günah olarak kabul edilir. Allah'a iman eden bir kişi, kesinlikle şirkten uzak durur ve Allah'a ortak koşmaz. Dolayısıyla, "Allah'a iman" kavramı şirk koşmayı kesinlikle içermez, aksine onu reddeder. Bu seçenek de "Allah'a iman"ın içermediği bir durumdur. Ancak sorunun cevabı C olarak belirtildiği için, diğer seçenekle arasındaki farkı daha iyi anlamamız gerekiyor. Şirk, Tevhid'in doğrudan zıttı olduğu için, Allah'a iman etmek demek aynı zamanda şirki reddetmek demektir. Yani şirki reddetmek, Allah'a imanın ayrılmaz bir parçasıdır.
-
C) Kaderi inkar: Kader, İslam'ın altı iman esasından biridir (Allah'a iman, meleklere iman, kitaplara iman, peygamberlere iman, ahiret gününe iman, kader ve kazaya iman). Kader, Allah'ın her şeyi bilmesi, planlaması ve yaratması demektir. Kaderi inkar etmek, İslam'ın ayrı ve önemli bir iman şartını reddetmek anlamına gelir. "Allah'a iman" kavramı, Allah'ın varlığına, birliğine ve sıfatlarına inanmayı içerir. Kader inancı, Allah'a imanın bir sonucu ve tamamlayıcısı olsa da, "kaderi inkar" doğrudan "Allah'a iman" kavramının *içinde yer alan* bir durum değildir; daha ziyade, imanın *başka bir şartının* reddidir. Yani, Allah'a iman etmek, kaderi inkar etmeyi gerektirmez, aksine kaderi tasdik etmeyi gerektirir. Ancak kader, Allah'a imanın doğrudan bir bileşeni olmaktan ziyade, imanın *ayrı bir şartıdır*. Bu nedenle, "Allah'a iman" kavramı tek başına "kaderi inkar"ı içermez.
-
D) Allah'ın sıfatlarına iman: Allah'a iman etmek, O'nun eşsiz ve mükemmel sıfatlarına (Esma-ül Hüsna) inanmayı da kapsar. Allah'ın ilim, kudret, irade gibi sıfatlarına inanmak, O'nu doğru bir şekilde tanımak ve iman etmek için vazgeçilmezdir. Bu nedenle "Allah'a iman" kavramı, Allah'ın sıfatlarına imanı içerir. Bu seçenek de doğru cevap olamaz.
Sonuç olarak, Tevhid ve Allah'ın sıfatlarına iman, "Allah'a iman" kavramının doğrudan ve temel bileşenleridir. Şirk ise Tevhid'in zıttı olduğu için, Allah'a imanın reddettiği bir durumdur. Kaderi inkar ise, İslam'ın altı iman esasından ayrı bir madde olan "kadere iman" şartının reddidir. Dolayısıyla, "Allah'a iman" kavramının doğrudan içermediği, hatta reddettiği bir durum olarak "kaderi inkar" öne çıkmaktadır, çünkü bu, imanın ayrı bir şartına aykırılıktır.
Cevap C seçeneğidir.