9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı 1. Dönem 2. Yazılı Senaryo 4 Test 1

Soru 10 / 14

🎓 9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı 1. Dönem 2. Yazılı Senaryo 4 Test 1 - Ders Notu

Bu ders notu, 9. sınıf Türk Dili ve Edebiyatı dersinin 1. dönem 2. yazılı sınavında karşılaşabileceğin fiilimsiler, sözcükte yapı, şiir bilgisi, metin türleri ve destanlar gibi temel konuları sade bir dille özetlemektedir.

📌 Fiilimsiler (Eylemsiler)

Fiilimsiler, fiillerden türeyen ancak fiil özelliğini yitirip cümlede isim, sıfat veya zarf görevi üstlenen sözcüklerdir. Fiil kök veya gövdelerine özel ekler getirilerek oluşturulurlar.

  • İsim-fiil (Mastar): Fiile "-ma / -me, -mak / -mek, -ış / -iş / -uş / -üş" ekleri getirilerek yapılır. Cümlede isim gibi kullanılır.
  • 💡 İpucu: Olumsuzluk eki (-ma/-me) alabilirler. Örnek: "Okumak güzeldir." (Okumama güzeldir.)
  • ⚠️ Dikkat: Bazı isim-fiiller zamanla kalıcı isim olabilir ve fiilimsi özelliğini yitirir. (Dondurma, çakmak, dolma gibi.)
  • Sıfat-fiil (Ortaç): Fiile "-an / -en, -ası / -esi, -maz / -mez, -ar / -er / -ır / -ir / -ur / -ür, -dık / -dik / -duk / -dük, -acak / -ecek, -mış / -miş / -muş / -müş" ekleri getirilerek yapılır. Cümlede sıfat gibi bir ismi niteler.
  • 💡 İpucu: Niteledikleri isim düşerse adlaşmış sıfat-fiil olurlar. Örnek: "Gelen misafirler oturdu." (Gelenler oturdu.)
  • Zarf-fiil (Bağ-fiil / Ulaç): Fiile "-ken, -alı / -eli, -madan / -meden, -ince / -ınca / -ünce / -unca, -ip / -ıp / -up / -üp, -arak / -erek, -dıkça / -dikçe, -r...-maz / -r...-mez, -a...-a / -e...-e, -casına / -cesine, -maksızın / -meksizin, -dığında / -diğinde" gibi ekler getirilerek yapılır. Cümlede zarf gibi fiili veya fiilimsiyi durum ya da zaman yönünden belirtir.
  • 💡 İpucu: Genellikle yükleme "Nasıl?" veya "Ne zaman?" sorularını sorarak bulunabilir.

📌 Sözcükte Yapı

Sözcüklerin kökleri, ekleri ve bu eklerle oluşan hallerini inceleyen konudur.

  • Kök: Bir sözcüğün anlamlı en küçük parçasıdır. İsim kökü ve fiil kökü olmak üzere ikiye ayrılır.
  • Ek: Kök veya gövdelere gelerek yeni sözcükler türeten ya da sözcüğün görevini belirten ses veya ses grubudur.
  • Yapım Ekleri: Sözcüğün anlamını veya türünü değiştiren eklerdir (isimden isim, isimden fiil, fiilden isim, fiilden fiil yapım ekleri).
  • Çekim Ekleri: Sözcüğün anlamını değiştirmeyen, sadece cümledeki görevini belirten eklerdir (çoğul, hal, iyelik, zaman, şahıs ekleri).
  • Gövde: Bir köke en az bir yapım eki gelmesiyle oluşan sözcüktür.
  • Basit Sözcük: Hiç yapım eki almamış sözcüklerdir (sadece çekim eki alabilir). Örnek: "ev-ler"
  • Türemiş Sözcük: En az bir yapım eki almış sözcüklerdir. Örnek: "ev-li"
  • Birleşik Sözcük: İki veya daha fazla sözcüğün bir araya gelerek yeni bir anlam kazanmasıyla oluşan sözcüklerdir. Örnek: "hanımeli"

📌 Edebiyatın Bilimlerle İlişkisi ve Metinlerin Sınıflandırılması

Edebiyat, insanı ve hayatı konu aldığı için pek çok bilim dalıyla ilişki içindedir. Metinler ise farklı özelliklerine göre sınıflandırılır.

  • Edebiyat - Tarih İlişkisi: Edebi eserler tarihi olaylardan beslenir, tarih de edebi eserler sayesinde geçmiş hakkında bilgi edinir.
  • Edebiyat - Felsefe İlişkisi: Edebi eserler felsefi düşünceleri işler, felsefe de edebi metinler aracılığıyla yayılır.
  • Edebiyat - Psikoloji İlişkisi: Edebiyat, insan ruhunu, karakterlerini psikolojik derinliklerle ele alır.
  • Edebiyat - Sosyoloji İlişkisi: Edebi eserler toplumsal yapıyı, sorunları yansıtır.
  • Metinlerin Sınıflandırılması:
    • Sanatsal Metinler: Okuyucuda estetik haz uyandırmayı amaçlar, özneldir, çok anlamlıdır. (Şiir, hikaye, roman, tiyatro vb.)
    • Öğretici Metinler: Bilgi vermeyi, öğretmeyi amaçlar, nesneldir, tek anlamlıdır. (Makale, deneme, gezi yazısı, biyografi vb.)
    • Coşku ve Heyecanı Dile Getiren Metinler: Şiirler bu gruba girer. Duygu ve hayal ön plandadır.
    • Olay Çevresinde Gelişen Metinler: Bir olayı anlatan metinlerdir. (Masal, destan, halk hikayesi, roman, hikaye, tiyatro vb.)
    • Anlatmaya Bağlı Metinler: Bir anlatıcı tarafından olayların aktarıldığı metinlerdir. (Destan, masal, halk hikayesi, roman, hikaye.)
    • Göstermeye Bağlı Metinler: Sahnelenmek üzere yazılan metinlerdir. (Tiyatro: trajedi, komedi, dram.)

📌 Şiir Bilgisi

Şiirin yapısal özelliklerini ve kullanılan sanatsal öğeleri kapsar.

  • Nazım Birimi: Şiirdeki dizelerin kümelenme biçimidir. Dize (tek satır), beyit (iki dize), üçlük, dörtlük, bent (daha fazla dize) olabilir.
  • Nazım Biçimi: Şiirin dış yapısı, kafiye şeması ve ölçüsüne göre aldığı biçimdir (divan şiirinde gazel, kaside; halk şiirinde mani, koşma vb.).
  • Ölçü (Vezin): Şiirde dizelerin hece sayısı veya hecelerin açıklık-kapalılık durumuna göre düzenlenmesidir.
  • Hece Ölçüsü: Dizelerdeki hece sayısının eşitliğine dayanır (7'li, 8'li, 11'li hece ölçüsü gibi).
  • Aruz Ölçüsü: Arap ve Fars edebiyatından gelmiş, hecelerin uzunluk ve kısalığına (açık/kapalı hece) göre düzenlenir.
  • Uyak (Kafiye): Dize sonlarındaki ses benzerliğidir. Yarım uyak (tek ses), tam uyak (iki ses), zengin uyak (üç veya daha fazla ses), cinaslı uyak (sesleri aynı, anlamları farklı sözcükler).
  • Redif: Dize sonlarında, yazılışları, okunuşları ve görevleri aynı olan ek veya sözcük gruplarıdır. Uyakta önce redif aranır, sonra uyak.
  • Söz Sanatları (Edebi Sanatlar): Anlatımı güçlendirmek, güzelleştirmek için kullanılan sanatlardır.
    • Teşbih (Benzetme): İki farklı şey arasında ortak bir özellikten yararlanarak yapılan karşılaştırma.
    • İstiare (Eğretileme): Benzetmenin temel öğelerinden (benzeyen ya da benzetilen) sadece birinin kullanılması.
    • Mecazımürsel (Ad Aktarması): Bir sözcüğün yerine ilgili olduğu başka bir sözcüğün kullanılması. (Örnek: "Sobayı yaktık." - odunu kastederek)
    • Teşhis (Kişileştirme): Cansız varlıklara veya hayvanlara insan özelliği verilmesi.
    • İntak (Konuşturma): Kişileştirilen varlıkların konuşturulması.
    • Tezat (Karşıtlık): Birbirine zıt kavram veya durumların bir arada kullanılması.
    • Mübalağa (Abartma): Bir durumu veya olayı olduğundan çok büyük ya da çok küçük gösterme.
    • Kinaye (Dokundurma): Bir sözün tersini kastederek söylenmesi. Genellikle ima ve iğneleme amaçlıdır.
    • Tevriye: Bir sözcüğün hem uzak hem yakın iki anlamını çağrıştıracak şekilde kullanılması ve uzak anlamın kastedilmesi.
    • Tariz: Bir sözü görünüşte başka, gerçekte başka bir anlamda, genellikle alay veya iğneleme amacıyla kullanmak.
    • Tenasüp (Uygunluk): Anlamca birbiriyle ilgili sözcüklerin bir arada kullanılması.
    • Telmih (Anımsatma): Geçmişteki önemli bir olaya veya kişiye gönderme yapma.
    • İrsalimesel (Atasözü Kullanma): Sözü güçlendirmek için bir atasözü veya özdeyiş kullanma.
    • Hüsnütalil (Güzel Neden Bulma): Bir olayın gerçek nedenini bırakıp, olayı daha güzel bir nedene bağlama.
    • Tecahülüarif (Bilmezden Gelme): Bilinen bir şeyi bilmezlikten gelme.

📌 Destanlar ve Efsaneler

Toplumların ortak hafızasını ve kültürel değerlerini yansıtan önemli sözlü edebiyat ürünleridir.

  • Destan: Bir milletin hayatında büyük yankılar uyandırmış kahramanlıkları, savaşları, doğal afetleri anlatan uzun, manzum hikayelerdir.
  • Doğal Destan: Anonimdir, çekirdek olay, yayılma ve derleme aşamalarından geçer. (İlyada, Odysseia, Şehname, Oğuz Kağan Destanı)
  • Yapma Destan: Bir şair tarafından belli bir olayı anlatmak amacıyla yazılır. (Kurtarılmış Kudüs, Çanakkale Şehitlerine)
  • Türk Destanları: Alp Er Tunga, Şu, Oğuz Kağan, Ergenekon, Türeyiş, Göç, Manas Destanı gibi önemli destanlarımız vardır.
  • Efsane: Olağanüstü olayları ve varlıkları konu alan, genellikle inandırıcılık özelliği taşıyan kısa, sözlü anlatılardır. Gerçekle hayal arası bir nitelik taşır.
  • 💡 İpucu: Destanlar genellikle bir milleti ilgilendiren büyük olayları anlatırken, efsaneler daha yerel ve kişisel olaylara odaklanır.

📝 Unutma, düzenli tekrar ve bol soru çözümü bu konuları pekiştirmenin en iyi yoludur. Başarılar dilerim! 💪

↩️ Testi Çözmeye Devam Et
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14
Geri Dön