Merhaba sevgili öğrencilerim! Bu soruyu birlikte adım adım inceleyerek doğru cevabı bulalım. Edebi sanatları anlamak, bir metnin derinliklerine inmemizi sağlar ve okuma deneyimimizi zenginleştirir.
Sorumuzdaki dize: “Güneş bir altın tepsi gibi doğdu ufuktan.”
Şimdi de seçenekleri tek tek inceleyelim:
- A) Teşbih (Benzetme): Teşbih, iki farklı şeyi ortak bir özellik üzerinden benzetmektir. Genellikle "gibi", "kadar", "sanki" gibi benzetme edatları kullanılır. Bu dizede güneş, altın bir tepsiye benzetiliyor ve "gibi" edatı kullanılıyor. Bu, bir benzetme olduğunu gösterir.
- B) İstiare: İstiare, benzetmenin daha güçlü bir şeklidir. Benzetilen şeyin (örneğin, altın tepsi) doğrudan kullanılması, benzeyenin (örneğin, güneş) ise gizlenmesidir. Bu dizede açıkça bir benzetme unsuru olduğu için istiare diyemeyiz.
- C) Teşhis (Kişileştirme): Teşhis, cansız varlıklara veya hayvanlara insana ait özellikler vermektir. Bu dizede güneşe veya başka bir varlığa insani bir özellik verilmemiştir.
- D) Mübalağa (Abartma): Mübalağa, bir şeyi olduğundan çok daha büyük veya küçük göstermektir. Bu dizede bir abartı unsuru bulunmamaktadır. Güneşin altın tepsiye benzetilmesi bir abartı değildir, bir betimlemedir.
- E) Kinaye: Kinaye, bir sözü doğrudan anlamı dışında, dolaylı olarak anlatmaktır. Bu dizede doğrudan bir anlatım vardır, dolaylı bir anlam aranmamaktadır.
Güneşin altın bir tepsiye benzetilmesi, dizede açık bir benzetme (teşbih) olduğunu gösterir. "Gibi" edatı da bu benzetmeyi pekiştiriyor.
Cevap A seçeneğidir.