10. sınıf edebiyat 1. dönem 2. yazılı 3. senaryo Test 3

Soru 03 / 10

🎓 10. sınıf edebiyat 1. dönem 2. yazılı 3. senaryo Test 3 - Ders Notu

Sevgili öğrenciler, bu ders notu 10. sınıf edebiyat 1. dönem 2. yazılı sınavınızda karşılaşabileceğiniz temel konuları sade ve anlaşılır bir dille özetlemektedir. Sınavınızda özellikle hikaye, şiir bilgisi, söz sanatları, fiilimsiler ve yazım-noktalama kuralları gibi konulara odaklanmanız faydalı olacaktır.

📌 Hikaye (Öykü)

Hikaye, yaşanmış veya yaşanması mümkün olayların bir yazar tarafından kurgulanarak anlatıldığı kısa edebi türdür. Bu bölümde hikayenin temel unsurlarını ve türlerini iyi bilmeniz önemlidir.

  • Olay Örgüsü: Hikayede anlatılan olaylar zinciridir. Başlangıç, gelişme, düğüm ve çözüm bölümlerinden oluşur.
  • Kişiler: Hikayede olayı yaşayan veya olaya dahil olan varlıklardır. Karakterler (derinlemesine işlenmiş) ve tipler (belirli bir özelliği temsil eden) olarak ayrılır.
  • Mekan (Yer): Olayların geçtiği çevredir. Hikayenin atmosferini oluşturur.
  • Zaman: Olayların başlangıcı, bitişi ve süresidir. Geçmiş, şimdiki veya gelecek zaman olabilir.
  • Anlatıcı ve Bakış Açısı: Olayları kimin anlattığı ve hangi perspektiften baktığıdır.
    • İlahi (Tanrısal) Bakış Açısı: Anlatıcı her şeyi bilir, görür, duyar ve kahramanların iç dünyasına hakimdir.
    • Kahraman Bakış Açısı: Olaylar, hikayenin bir kahramanı tarafından birinci kişi ağzından anlatılır.
    • Gözlemci Bakış Açısı: Anlatıcı sadece gördüklerini aktarır, kamera tarafsızlığıyla olayları kaydeder, kahramanların iç dünyasını bilmez.

📝 Hikaye Türleri:

  • Olay (Klasik) Hikayesi (Maupassant Tarzı): Merak unsurunun ön planda olduğu, olay örgüsüne dayalı hikayelerdir. Giriş, gelişme, düğüm ve çözüm bölümleri belirgindir.
  • Durum (Kesit) Hikayesi (Çehov Tarzı): Günlük yaşamın bir kesitini sunan, olaydan çok duygu ve durumlara odaklanan hikayelerdir. Merak unsuru geri plandadır, çözüm bölümü genellikle yoktur.

💡 İpucu: Olay hikayeleri "ne oldu?" sorusuna cevap ararken, durum hikayeleri "ne hissedildi?" sorusuna odaklanır.

📌 Şiir Bilgisi ve Şiirde Ahenk Unsurları

Şiir, duygu, düşünce ve hayallerin bir düzen içinde, etkileyici bir dille ve ahenkli bir biçimde anlatıldığı edebi türdür. Şiirde ahenk, okuyucuya veya dinleyiciye estetik bir haz veren ses ve ritim uyumudur.

  • Ölçü (Vezin): Şiirdeki dizelerin hece sayısı veya hecelerin açıklık-kapalılık durumuna göre düzenlenmesidir.
    • Hece Ölçüsü: Dizelerdeki hece sayısının eşitliğine dayanır (7'li, 8'li, 11'li hece ölçüsü gibi). Türk şiirinin milli ölçüsüdür.
    • Aruz Ölçüsü: Hecelerin uzunluk (kapalı hece) ve kısalık (açık hece) değerlerine göre düzenlenmesidir. Divan şiirinde kullanılmıştır.
    • Serbest Ölçü: Herhangi bir ölçü kuralına bağlı kalmadan yazılan şiirlerdir.
  • Kafiye (Uyak): Dize sonlarındaki ses benzerliğidir.
    • Yarım Kafiye: Tek ses benzerliği (gel-kal).
    • Tam Kafiye: İki ses benzerliği (gönül-öl).
    • Zengin Kafiye: Üç veya daha fazla ses benzerliği (kitap-hitap).
    • Cinaslı Kafiye: Yazılışları aynı, anlamları farklı kelimelerle yapılan kafiye (yaz-yaz).
  • Redif: Dize sonlarında, görev ve anlamca aynı olan ek veya kelime tekrarlarıdır. Kafiyeden sonra gelir. (Örn: "geldi-gitti" -> -di'ler redif, "gel-git" -> -l, -t yarım kafiye).
  • Aliterasyon: Bir dizede veya cümlede aynı ünsüz harfin sıkça tekrar edilmesidir (Örn: "Kara tren gecikir belki hiç gelmez").
  • Asonans: Bir dizede veya cümlede aynı ünlü harfin sıkça tekrar edilmesidir (Örn: "Ova, ova, ova, ova...").

⚠️ Dikkat: Önce redif aranır, sonra kafiye. Redif görev ve anlamca aynı olmalı, kafiye sadece ses benzerliği olmalıdır.

📌 Söz Sanatları (Edebi Sanatlar)

Şiirde veya düz yazıda anlatımı güzelleştirmek, etkili kılmak, renklendirmek ve güçlendirmek için kullanılan sanatlardır.

  • Teşbih (Benzetme): İki farklı şey arasında ortak bir özellikten yola çıkarak zayıf olanın güçlü olana benzetilmesidir (Örn: "Aslan gibi asker").
  • İstiare (Eğretileme): Benzetmenin temel unsurlarından sadece birinin (benzeyen veya benzetilenin) kullanılmasıdır.
    • Açık İstiare: Sadece benzetilenin bulunduğu (Örn: "Aslanlarımız cephede kükredi" - askerler kastedilir).
    • Kapalı İstiare: Sadece benzeyenin bulunduğu (Örn: "Kuşlar kanatlarını çırptı" - rüzgarın sesi kastedilir).
  • Teşhis (Kişileştirme): İnsan dışındaki varlıklara insana özgü özellikler verilmesidir (Örn: "Rüzgar fısıldıyordu").
  • İntak (Konuşturma): İnsan dışındaki varlıkların konuşturulmasıdır. Teşhisin bir üst seviyesidir (Örn: "Ağaç dile geldi, 'Beni kesmeyin!' dedi").
  • Tezat (Karşıtlık): Birbirine zıt kavram veya durumların bir arada kullanılmasıdır (Örn: "Ağlarım hatıra geldikçe gülüştüklerimiz").
  • Mübalağa (Abartma): Bir durumu veya olayı olduğundan çok daha büyük veya küçük göstermektir (Örn: "Bir ah çeksem dağı taşı eritir").
  • Kinaye (Dokundurma): Bir sözü gerçek anlamının tam tersini kastederek söylemektir. Genellikle ince bir alay veya iğneleme amacı taşır (Örn: "Ne kadar da çalışkan bir öğrenci, bütün gün uyuyor!").
  • Telmih (Anımsatma): Herkesçe bilinen bir olayı, kişiyi veya eseri hatırlatmaktır (Örn: "Yusuf'u kaybettim, Kenan illerinde ararım").
  • Hüsn-i Talil (Güzel Neden Bulma): Bir olayın gerçek nedeninin dışında, daha güzel ve şairane bir nedene bağlanmasıdır (Örn: "Sen geldin diye güller açtı").
  • Tecahül-i Arif (Bilmezden Gelme): Bilinen bir şeyi bilmiyormuş gibi davranarak sözü daha etkili hale getirmektir (Örn: "Şu karşıki dağlar neden dumanlıdır?").

💡 İpucu: Kinaye ile tariz (açıkça alay etme) arasındaki farkı iyi kavrayın. Kinaye daha üstü kapalı ve zekice bir dokundurmadır.

📌 Fiilimsiler (Eylemsiler)

Fiilimsiler, fiil kök veya gövdelerine belirli ekler getirilerek oluşturulan, fiilin bazı özelliklerini taşırken cümlede isim, sıfat veya zarf görevi üstlenen kelimelerdir. Cümlede yüklem olamazlar.

  • İsim-fiil (Mastar): Fiillere "-ma, -ış, -mak" ekleri getirilerek yapılır. Cümlede isim gibi görev yapar (Örn: "Gelmek fiilini çok severim.").
    • "Ma-ış-mak" kodlamasıyla akılda tutulabilir.
    • ⚠️ Dikkat: Bazı isim-fiiller zamanla kalıcı isim haline gelmiş olabilir ve fiilimsi özelliğini kaybeder (Örn: "Dondurma", "Çakmak", "Yemek").
  • Sıfat-fiil (Ortaç): Fiillere "-an, -ası, -mez, -ar, -dik, -ecek, -miş" ekleri getirilerek yapılır. Cümlede sıfat gibi görev yapar, isimleri niteler (Örn: "Koşan çocuk", "Gelecek zaman").
    • "Anası mezar dikecekmiş" kodlamasıyla akılda tutulabilir.
    • ⚠️ Dikkat: Sıfat-fiiller çekimli fiillerle karıştırılmamalıdır. Çekimli fiiller yüklem olurken, sıfat-fiiller isimleri niteler veya adlaşmış sıfat-fiil olur (Örn: "Gelen gideni aratır." -> "Gelen" ve "giden" adlaşmış sıfat-fiildir).
  • Zarf-fiil (Bağ-fiil, Ulaç): Fiillere "-ken, -alı, -esiye, -madan, -ince, -ip, -arak, -dıkça, -r...mez, -dığında, -e...e, -mez...mez, -casına" gibi ekler getirilerek yapılır. Cümlede zarf gibi görev yapar, fiili veya fiilimsiyi durum ya da zaman yönünden niteler (Örn: "Gülerek konuştu", "Ders çalışırken uyudu").
    • Ekleri çok olduğu için ezberlemek yerine, fiile gelip fiili zaman veya durum yönünden niteleyip nitelemediğine bakmak daha kolaydır.

💡 İpucu: Fiilimsiler olumsuzluk eki (-ma/-me) alabilirler ama şahıs eki almazlar. Bu, onları çekimli fiillerden ayırmanın önemli bir yoludur.

📌 Yazım Kuralları ve Noktalama İşaretleri

Doğru ve anlaşılır bir iletişim için yazım kuralları ve noktalama işaretleri büyük önem taşır. Sınavda bu konulardan mutlaka soru gelecektir.

  • Büyük Harflerin Kullanımı: Cümle başları, özel isimler (kişi adları, yer adları, millet adları, dil adları, din adları), kurum adları, kitap/dergi/gazete adları, belirli gün ve ay adları, yön adları (özel isimden önce gelirse) büyük harfle başlar.
  • "de" ve "ki" Bağlaçlarının Yazımı:
    • -de/-da (bağlaç): Ayrı yazılır ve cümleden çıkarıldığında anlam bozulmaz (Örn: "Sen de gel." -> "Sen gel." anlamlı).
    • -de/-da (ek): Bitişik yazılır ve cümleden çıkarıldığında anlam bozulur (Örn: "Evde kimse yok." -> "Ev kimse yok." anlamsız).
    • -ki (bağlaç): Ayrı yazılır ve cümleden çıkarıldığında anlam bozulmaz (Örn: "Duydum ki gelmişsin.").
    • -ki (ek): Bitişik yazılır. Sıfat yapan -ki (Örn: "Evdeki hesap") veya ilgi zamiri olan -ki (Örn: "Benimki daha güzel") olabilir. "Ler" eki getirilebiliyorsa bitişik yazılır ("evdekiler", "seninkiler").
  • "mi" Soru Ekinin Yazımı: Her zaman ayrı yazılır ve kendinden sonra gelen ekler bitişik yazılır (Örn: "Geldin mi?", "Geliyor musun?").
  • Birleşik Kelimelerin Yazımı:
    • Ses düşmesi, ses türemesi veya anlam kayması varsa bitişik yazılır (Örn: "kaynana", "cumartesi", "kahvaltı", "demirbaş", "kuşburnu").
    • Her iki kelime de gerçek anlamını koruyorsa ayrı yazılır (Örn: "deniz yılanı", "çalı kuşu", "yer elması").
  • Noktalama İşaretleri:
    • Nokta (.): Cümle sonuna, bazı kısaltmaların sonuna, sıra sayılarını belirtmek için (4.), tarihlerde (29.10.1923).
    • Virgül (,): Eş görevli sözcükleri ayırmak, sıralı cümleleri ayırmak, ara sözleri ayırmak, hitaplardan sonra, özneyi belirtmek için.
    • Noktalı Virgül (;): Cümle içinde virgüllerle ayrılmış tür veya takımları ayırmak, öğeleri arasında virgül bulunan sıralı cümleleri ayırmak için.
    • İki Nokta (:): Açıklama veya örnek verilecek cümlenin sonuna, karşılıklı konuşmalarda konuşan kişiyi belirtmek için.
    • Üç Nokta (...): Tamamlanmamış cümlelerin sonuna, alıntıların başında, ortasında veya sonunda atlanan yerleri belirtmek için.
    • Soru İşareti (?): Soru bildiren cümle veya sözlerin sonuna.
    • Ünlem İşareti (!): Sevinç, korku, şaşkınlık gibi duyguları anlatan cümle veya sözlerin sonuna.
    • Tırnak İşareti (" "): Başkasına ait sözleri aktarmak, vurgulanmak istenen kelimeleri belirtmek, eser adlarını yazmak için.

💡 İpucu: Yazım kuralları ve noktalama işaretleri bol bol pratik yaparak pekiştirilir. Okuduğunuz metinlerdeki kullanımlara dikkat edin.

↩️ Testi Çözmeye Devam Et
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
Geri Dön