Patrona Halil İsyanı (1730) (Lale Devri sonu)

Örnek 12 / 12
Soru:

Lale Devri (\(1718-1730\)) ile Patrona Halil İsyanı'nın (\(1730\)) ilişkisini göz önünde bulundurduğumuzda, bu isyan Osmanlı tarihi açısından ne tür bir dönüm noktası olarak değerlendirilebilir? Aşağıdaki yargılardan hangisi bu durumu en iyi şekilde özetler?

  • a) Osmanlı'da batılılaşma hareketlerinin kalıcı olarak sona erdiğini gösterir.
  • b) Yenilikçi padişah ve devlet adamlarına karşı, ulema-yeniçeri-esnaf ittifakının başarılı olduğu bir ayaklanma modeli oluşturmuştur.
  • c) Halkın ilk kez yönetimde söz sahibi olduğu demokratik bir devrimdir.
  • d) Islahat yapmak isteyen padişahlar için caydırıcı bir örnek teşkil etmiş ve yenilik çabalarını uzun bir süre sekteye uğratmıştır.
Çözüm:

💡 Bu soru, isyanın Osmanlı siyasi kültürü ve reform süreçleri üzerindeki uzun vadeli etkisini anlamamızı istiyor. Seçenekleri dikkatle analiz edelim.

  • ➡️ a) Osmanlı'da batılılaşma hareketlerinin kalıcı olarak sona erdiğini gösterir. Bu yanlıştır. Matbaa gibi Lale Devri yenilikleri kalıcı olmuş, batılılaşma çabaları I. Mahmud, III. Mustafa ve özellikle III. Selim dönemlerinde devam etmiştir. İsyan, süreci geciktirmiş ama kalıcı olarak sonlandırmamıştır.
  • ➡️ b) Yenilikçi padişah ve devlet adamlarına karşı, ulema-yeniçeri-esnaf ittifakının başarılı olduğu bir ayaklanma modeli oluşturmuştur. Bu doğrudur. İsyan, "yeniliğe karşı muhafazakâr tepki"nin klasik bir örneğidir. Yönetimin lüks ve savurganlığına öfkelenen halk, kendi çıkarları tehlikeye giren yeniçeriler ve bazı ulema grupları birleşerek yenilikçi sadrazamı ve padişahı devirmiştir. Bu model, sonraki yıllarda da benzer isyanlarda görülecektir.
  • ➡️ c) Halkın ilk kez yönetimde söz sahibi olduğu demokratik bir devrimdir. Bu yanlıştır. İsyanın ardından halkın yönetimde kalıcı bir söz hakkı olmamıştır. Tahta geçen I. Mahmud, kısa süre sonra isyanın lideri Patrona Halil'i ve arkadaşlarını ortadan kaldırmıştır. Bu bir "demokratik devrim" değil, bir "kargaşa ve yönetim değişikliği"dir.
  • ➡️ d) Islahat yapmak isteyen padişahlar için caydırıcı bir örnek teşkil etmiş ve yenilik çabalarını uzun bir süre sekteye uğratmıştır. Bu da doğru bir yargıdır. İsyan, padişahların ve devlet adamlarının zihinlerinde "reform yapmanın tehlikeli olabileceği" fikrini yerleştirmiştir. Bu nedenle, I. Mahmud ve III. Mustafa dönemlerindeki ıslahatlar daha ihtiyatlı ve dışa kapalı bir şekilde yürütülmüş, köklü reformlar için III. Selim'e kadar beklenmiştir.

✅ Sonuç olarak, hem b hem de d seçenekleri isyanın dönüm noktası olma özelliğini doğru şekilde vurgulamaktadır. Ancak, b seçeneği isyanın yapısını ve aktörlerini özetlerken, d seçeneği isyanın uzun vadeli siyasi/ideolojik etkisini özetlemektedir. Soru "en iyi özetleyen" dediği için, isyanın Osmanlı siyasi kültüründeki yerini en kapsamlı şekilde ifade eden b seçeneği en doğru cevap olarak kabul edilir.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12