Soru:
Ramazan ayında, teravih namazından sonra cemaatin toplu halde "münacat" adı altında belirli bir duayı yüksek sesle ve aynı cümlelerle okuması, dini bir gereklilikmiş gibi sunulmaktadır. Bu uygulama, "bidat" kapsamında değerlendirilebilir mi? Neden?
Çözüm:
💡 Bu soru, ibadetlerdeki şekil ve usul konusunu ele almaktadır. Adım adım ilerleyelim:
- ➡️ Bidatın Tanımı ve Çeşitleri: Bidat, "dinde sonradan çıkarılan şey" demektir. İbadetlerde bidat ise, Hz. Peygamber ve sahabelerinin yapmadığı bir şekli, ibadetmiş gibi uygulamaktır. Bidat, "hasene (güzel)" ve "seyyie (kötü)" olarak ikiye ayrılmaz; dini anlamda her bidat sapıklıktır.
- ➡️ Uygulamanın Analizi: Teravih namazı sünnet bir ibadettir. Ancak, namazdan sonra toplu halde, belirli ve standart bir metni yüksek sesle okumak, ne Peygamberimiz (s.a.v.) ne de dört halife döneminde görülmüş bir uygulamadır. Dua etmek sünnettir, ancak bu şekli ve metni sabitlemek dini bir zorunluluk haline getirilmiştir.
- ➡️ Sonuç Çıkarımı: İbadetlerde asıl olan, nasıl emredildiyse veya nasıl yapıldıysa öyle yapmaktır (\( \text{"İbadetler tevkifidir"} \), yani vahye dayanır). İbadetlere sonradan eklenen ve sanki dini bir gereklilikmiş gibi sunulan bu tür şekil ve usuller, bidat kapsamına girer. Çünkü ibadetin orijinal formu değiştirilmiş ve dinde olmayan bir şey ihdas edilmiştir.
✅ Evet, bu uygulama bidat kapsamında değerlendirilir. Çünkü ibadetin sünnette belirlenmiş serbest ve ferdi olan kısmı, belirli ve toplu bir kalıba sokularak dini bir ritüel haline getirilmiştir.