Soru:
Yapay zekâ (YZ) destekli bir "kariyer koçluğu" uygulaması, kullanıcıların profillerini ve geçmiş iş deneyimlerini analiz ederek onlara en uygun iş ilanlarını önermektedir. Ancak, YZ'nin eğitildiği veri seti tarihsel olarak bir sektörde belirli bir cinsiyetin ağırlıkta olduğu iş verilerini içermektedir.
Bu durum, YZ'nin kadın kullanıcılara söz konusu sektördeki iş ilanlarını daha az önermesine neden olmaktadır. Bu problem, felsefede "etik" bağlamda hangi kavram ile ele alınabilir? Açıklayınız.
Çözüm:
💡 Bu soru, teknolojinin tarafsız olmadığını ve insan önyargılarını nasıl yansıtabileceğini göstermektedir. Felsefi bir etik kavram arayışındayız.
- ➡️ İlk Adım - Problemi Tanımlama: Sistem, geçmişteki insan kararlarının (işe alım) bir yansıması olan verilerle eğitilmiştir. Bu verilerde var olan tarihsel ve sistematik bir adaletsizlik (cinsiyet ayrımcılığı), YZ tarafından öğrenilmiş ve gelecekteki kararlara yansıtılmıştır.
- ➡️ İkinci Adım - Kavramı Belirleme: Bir sistem veya teknolojinin, görünüşte tarafsız olmasına rağmen, belirli bir gruba karşı sistematik ve tekrarlayan bir adaletsizlik üretmesi durumuna Algoritmik Önyargı (Algorithmic Bias) denir.
- ➡️ Üçüncü Adım - Felsefi Bağlamı Kurma: Algoritmik önyargı, etik alanında "eşitlik" ve "adalet" kavramlarıyla doğrudan ilişkilidir. Soruda tarif edilen durum, biçimsel eşitliğin (herkese aynı algoritmanın uygulanması) aslında gerçek eşitsizliğe yol açabileceğinin somut bir örneğidir. Bu, teknoloji etiğinin temel problemlerinden biridir.
✅ Sonuç olarak, bu problem en temelde Algoritmik Önyargı kavramı ile açıklanır ve felsefi etik bağlamında eşitlik ve adalet ilkelerinin ihlali olarak değerlendirilir.