Soru:
"Kul e'ûzu bi rabbi'n-nâs" ayetindeki "e'ûzu" (sığınırım) fiili ile "min şerri'l-vesvâsi'l-hannâs" ayetindeki "hannâs" ismi, suredeki temel korunma yöntemini ve düşmanın özelliğini nasıl ortaya koymaktadır? Bu iki kavram arasındaki ilişkiyi en iyi açıklayan seçeneği işaretleyiniz.
- a) "e'ûzu" aktif bir teslimiyeti, "hannâs" ise düşmanın sinsiliğini gösterir.
- b) "e'ûzu" pasif bir kabullenmedir, "hannâs" ise düşmanın gücünü.
- c) Her ikisi de sadece Allah'ın gücünden bahseder.
- d) "e'ûzu" bireysel çabayı, "hannâs" ise toplumsal tehdidi simgeler.
Çözüm:
💡 Bu soru, suredeki iki kilit kavramın anlam derinliğini ve birbirleriyle olan anlamsal bağını çözmemizi istiyor.
- ➡️ 1. Adım: "e'ûzu" Kelimesinin Anlamı: "e'ûzu", "sığınmak, koruma talep etmek, iltica etmek" anlamına gelir. Bu fiil, kişinin kendi başına bu düşmanla baş edemeyeceğini kabul edip, gücünün yeteceği yere (Allah'a) aktif bir şekilde yönelmesini ifade eder. Bu bir teslimiyet değil, bilinçli bir sığınma eylemidir.
- ➡️ 2. Adım: "hannâs" Kelimesinin Anlamı: "hannâs", "geri çekilen, sinen, fırsat kollayan" demektir. Bu isim, vesvesecinin (şeytanın) en belirgin özelliğini anlatır: sinsilik. İnsan Allah'ı andığında uzaklaşır, gaflete düştüğünde ise hemen geri dönüp vesvese vermeye başlar.
- ➡️ 3. Adım: İlişkiyi Kurma: Mümin, karşısındaki düşmanın "hannâs" (sinsi ve fırsatçı) olduğunu bildiği için, ona karşı koymanın yolunun bireysel çaba değil, "e'ûzu" (Allah'a sığınma) olduğunu bilir. Yani düşmanın özelliği, çözüm yöntemini de belirler.
✅ Sonuç olarak, "e'ûzu"nun aktif sığınma eylemini, "hannâs"ın ise düşmanın sinsi karakterini vurguladığı a şıkkı bu ilişkiyi en doğru şekilde açıklamaktadır.