Soru:
Bir araştırmacı, 18. yüzyılda yazıldığı iddia edilen el yazması bir mektup bulur. Mektubun fiziksel özellikleri şunlardır: Mürekkep rengi çok canlı ve siyah, kağıt oldukça beyaz ve yıpranmamış, yazı karakteri ise modern bir el yazısına benzemektedir. Araştırmacı, bu mektubun otantik olup olmadığını dış tenkit yoluyla nasıl değerlendirir? Hangi fiziksel ipuçları onu şüpheye düşürür?
Çözüm:
💡 Tarihi bir belgenin fiziksel durumu, onun yaşı ve gerçekliği hakkında en net ipuçlarını verir. Doğal yaşlanma süreçleri ile uyumsuzluk, sahteciliğin en büyük kanıtıdır.
- ➡️ Kağıt Analizi: 18. yüzyılda kağıtlar, keten veya pamuk liflerinden yapılırdı ve zamanla sararıp yıpranırdı. "Oldukça beyaz ve yıpranmamış" bir kağıt, modern, asitsiz (acid-free) bir kağıt olabilir, bu da mektubun modern olduğunu gösterir.
- ➡️ Mürekkep İncelemesi: O dönemde demir-gallı mürekkepler kullanılırdı ve bu mürekkepler zamanla kahverengiye döner. "Çok canlı ve siyah" mürekkep, modern, karbon bazlı bir mürekkep olduğuna işaret eder. Kimyasal analiz ile mürekkebin yaşı bile tespit edilebilir.
- ➡️ Paleografi (Yazı Bilimi): Her dönemin kendine özgü bir yazı stili vardır. "Modern bir el yazısına benzeyen" karakterler, yazarın o dönemin yazı stilini taklit edemediğini veya bu konuda bilgisiz olduğunu gösterir. Orijinal bir belgede, dönemin "divani" veya "rik'a" gibi yazı stilleri beklenir.
- ➡️ Mühür ve Katlama İzleri: Mektupta mühür var mı? Varsa, mührün balmumu veya lakı doğal görünüyor mu? Ayrıca, eski mektupların katlama izleri derin ve belirgindir. Bu mektupta böyle doğal yıpranma izleri olmaması şüphe uyandırır.
✅ Tüm bu fiziksel uyumsuzluklar, mektubun 18. yüzyılda yazılmadığını, çok daha sonra üretilmiş sahte bir belge olduğunu gösterecektir. Bu nedenle, tarihsel bir kaynak olarak kullanılamaz.