Anadolu'nun İslamlaşması, Türklerin Orta Asya'dan batıya doğru gerçekleştirdiği göçler ve fetihlerle başlayan uzun ve karmaşık bir süreçtir. Bu süreç, sadece askeri bir fetih değil, aynı zamanda kültürel, sosyal ve dini bir dönüşümü de beraberinde getirmiştir.
Türklerin İslam ile ilk temasları, 8. yüzyılda Talas Savaşı ile gerçekleşmiştir. Bu savaş, Abbasiler ve Çinliler arasında cereyan etmiş ve Türkler, Abbasilerin yanında yer almıştır. Bu olay, Türklerin İslam dünyasıyla daha yakından tanışmasına ve İslam'ın yayılmasına katkıda bulunmuştur.
Karahanlılar, İslam'ı devlet dini olarak kabul eden ilk Türk devletidir. Bu olay, diğer Türk devletleri için de bir örnek teşkil etmiş ve İslam'ın Türkler arasında yayılmasını hızlandırmıştır.
1071 Malazgirt Zaferi, Anadolu'nun kapılarını Türklere açmış ve bu bölgede Türk-İslam kültürü hızla yayılmaya başlamıştır. Selçuklular ve daha sonra kurulan beylikler, Anadolu'yu imar etmiş, camiler, medreseler ve diğer yapılar inşa ederek bölgenin İslamlaşmasına katkıda bulunmuşlardır.
Tasavvuf, İslam'ın mistik yorumu, Anadolu'da İslam'ın yayılmasında önemli bir rol oynamıştır. Özellikle Yunus Emre, Mevlana Celaleddin Rumi gibi sufi şairler ve düşünürler, halkın İslam'ı daha kolay benimsemesine yardımcı olmuşlardır.
Türklerin Müslüman olma süreci, uzun ve karmaşık bir süreç olmakla birlikte, Anadolu'nun İslamlaşmasında ve Türk-İslam kültürünün oluşmasında önemli bir rol oynamıştır. Bu süreç, farklı kültürlerin etkileşimi ve kaynaşmasıyla zenginleşmiş ve günümüze kadar ulaşan köklü bir miras bırakmıştır.