Cumhuriyet Dönemi'nde Hikâye (1923-1950)
Cumhuriyet'in ilanıyla birlikte Türk edebiyatında yeni bir dönem başlamıştır. Bu dönemde hikâye türü, Milli Edebiyat'tan etkiler taşımakla birlikte, kendine özgü bir kimlik kazanmaya başlamıştır. İlk yıllarda gözlemci gerçekçilik ve toplumcu gerçekçilik akımları etkili olmuştur.
1. Milli Edebiyat Zevk ve Anlayışını Sürdüren Sanatçılar
Bu sanatçılar, Milli Edebiyat'ın milliyetçi ve Anadolu'ya yönelik temalarını devam ettirmişlerdir.
- Reşat Nuri Güntekin: "Leyla ile Mecnun" gibi hikâyelerinde Anadolu insanının yaşamını ve duygularını sade bir dille anlatmıştır.
- Yakup Kadri Karaosmanoğlu: Toplumsal değişimleri ve bireyin bu değişim karşısındaki durumunu ele almıştır.
- Halide Edib Adıvar: Kurtuluş Savaşı ve toplumsal meseleleri, güçlü kadın karakterler üzerinden işlemiştir.
2. Bireyin İç Dünyasını Esas Alan Sanatçılar (Psikolojik Hikâye)
Bu yazarlar, olaylardan çok bireyin ruh haline, bilinçaltına ve iç çatışmalarına yönelmişlerdir.
- Memduh Şevket Esendal: Durum hikâyesinin (Çehov tarzı) önemli temsilcisidir. Günlük yaşamın sıradan insanlarını, sade ve yalın bir dille anlatmıştır. "Ayaşlı ve Kiracıları" önemli eseridir.
- Abdülhak Şinasi Hisar: Geçmişe özlem, hatıralar ve Boğaziçi yaşamını anlattığı hikâyeleriyle tanınır.
- Tarık Buğra: Bireyin iç dünyasını ve toplumla olan uyumsuzluğunu işlemiştir.
3. Toplumcu Gerçekçi Sanatçılar
1930'lardan itibaren güçlenen bu anlayış, toplumsal sorunları, sınıf çatışmalarını ve emekçi kesimin yaşamını ele almıştır. İdeolojik bir bakış açısı hâkimdir.
- Sadri Ertem: İlk toplumcu gerçekçi yazar olarak kabul edilir. Köylü ve işçi sınıfının sorunlarını işlemiştir.
- Sabahattin Ali: Anadolu insanının yoksulluğunu, sömürülüşünü ve bunun yarattığı öfkeyi etkileyici bir dille anlatmıştır. "Ses", "Kağnı", "Değirmen" önemli hikâye kitaplarıdır.
- Orhan Kemal: Çukurova bölgesindeki işçilerin, ırgatların ve kenar mahalle insanlarının hayatını gerçekçi bir şekilde yansıtmıştır.
- Kemal Tahir: Köy ve cezaevi yaşamını ele aldığı hikâyeler yazmıştır.
- Samim Kocagöz ve Fakir Baykurt da bu anlayışın önemli temsilcilerindendir.
4. Modernist Hikâye
Bireyin iç dünyasına, bunalımlarına, yalnızlığına ve toplumla olan kopukluğuna odaklanır. Geleneksel hikâye yapısı dışına çıkılarak alegori, bilinç akışı, iç konuşma gibi teknikler kullanılmıştır.
- Sait Faik Abasıyanık: Modern Türk hikâyeciliğinin kurucusu kabul edilir. "Durum hikâyesi"nin en başarılı örneklerini vermiştir. İnsanı, doğayı, sıradan balıkçıları, işsizleri, küçük insanların yaşamını şiirsel ve insancıl bir dille anlatmıştır. "Lüzumsuz Adam", "Alemdağ'da Var Bir Yılan" önemli eserleridir.
Cumhuriyet Dönemi Hikâyesinin Genel Özellikleri
- Dil, sade ve konuşma diline yakındır. Türkçe, Arapça ve Farsça kelimelerden büyük ölçüde arındırılmıştır.
- Anlatım teknikleri zenginleşmiştir (iç monolog, bilinç akışı, geriye dönüş vb.).
- Realizm akımının etkisi ağır basar.
- Konular genişlemiş; köy ve kasaba insanı, işçiler, kadın sorunları, ekonomik sıkıntılar gibi toplumsal temalar işlenmiştir.
- İki ana hikâye tarzı gelişmiştir: Maupassant (Olay) Hikâyesi ve Çehov (Durum) Hikâyesi.
- Yazarlar, topluma bir mesaj verme ya da bireyin karmaşık iç dünyasını yansıtma amacı gütmüşlerdir.