Okyanus kıyılarında gün içinde deniz seviyesinin düzenli olarak yükselip alçalması olarak gözlemlediğimiz gelgit (medcezir), Dünya, Ay ve Güneş'in birbirleriyle olan kütleçekim dansının doğadaki en görünür sonuçlarından biridir. Bu kadim ve döngüsel olay, hem denizcilik faaliyetlerini hem de kıyı ekosistemlerini derinden etkiler.
Gelgit olayının temel nedeni Ay'ın Dünya üzerindeki kütleçekim etkisidir. Ay, Dünya'ya bakan yüzeydeki okyanus sularını kendine doğru çekerek bir kabarma (yüksek gelgit) oluşturur. Ancak olay bununla sınırlı değildir. Dünya-Ay sistemi bir bütün olarak döndüğü için, Ay'dan en uzaktaki okyanus suları üzerinde de bir merkezkaç kuvveti etkisi oluşur ve bu da Dünya'nın arka yüzünde ikinci bir kabarmaya neden olur. Böylece Dünya'nın her iki tarafında da eş zamanlı yüksek gelgitler oluşur.
Güneş de Ay gibi gelgit yaratır, ancak Dünya'ya uzaklığı çok daha fazla olduğundan etkisi Ay'ın yaklaşık yarısı kadardır. Ay ve Güneş'in göreli konumları, gelgitlerin büyüklüğünü belirler:
Dünya üzerindeki coğrafi konum, kıyı şekli ve okyanus havzasının derinliği gibi faktörlere bağlı olarak üç ana gelgit türü gözlemlenir:
En yaygın türdür (örneğin, Atlas Okyanusu kıyılarında). Bir gün içinde (24 saat 50 dakikalık gelgit gününde) iki kez yüksek ve iki kez alçak gelgit yaşanır. İki yüksek gelgit arasında yaklaşık 12 saat 25 dakika vardır.
Bir gelgit günü içinde sadece bir kez yüksek ve bir kez alçak gelgit görülür. Meksika Körfezi ve Güney Çin Denizi gibi bölgelerde rastlanır.
Yarı-günlük ve günlük gelgitlerin karışımıdır. Bir günde iki kez yüksek ve iki kez alçak gelgit olur, ancak bu iki yüksek gelgitin yükseklikleri birbirinden farklıdır. Kuzey Amerika'nın Pasifik kıyılarında yaygındır.
Sonuç olarak, gelgitler yalnızca sahildeki su seviyesinin değişimi değil, gökyüzündeki gök cisimlerinin Dünya üzerindeki zarif ve güçlü bir etkisinin kanıtıdır. Bu ritmik hareket, gezegenimizin dinamik doğasının ve evrenle olan bağının somut bir göstergesidir.