K vitamini, adını Almanca “Koagulation” (pıhtılaşma) kelimesinden alan, yağda çözünen hayati bir vitamindir. Temel görevi, kanın pıhtılaşmasını sağlayan proteinlerin üretimini aktive etmektir. Yani, bir kesik oluştuğunda kanamanın durması için gerekli olan biyokimyasal sürecin başlamasına K vitamini öncülük eder.
Bu nedenle sorunun kısa cevabı nettir: Evet, K vitamini eksikliği, kanama eğiliminde artışa ve kontrol edilmesi zor kanamalara yol açabilir. Ancak bu ilişkiyi daha iyi anlamak için detaylara bakmak gerekir.
Vücudumuzda kanamanın durması (hemostaz), karmaşık bir dizi reaksiyonla sağlanır. K vitamini, karaciğerde pıhtılaşma faktörleri olarak adlandırılan (Faktör II, VII, IX, X) proteinlerin üretimi için olmazsa olmaz bir kofaktördür. Bu faktörler olmadan pıhtı oluşumu yavaşlar veya durur.
Sağlıklı yetişkinlerde besinlerden yeterli K vitamini alındığı için eksiklik nadirdir. Ancak bazı gruplar risk taşır:
Teşhis konulduğunda, doktor kontrolünde K vitamini takviyesi (ağızdan veya enjeksiyon) verilir. Acil kanama durumlarında pıhtılaşma faktörleri veya taze donmuş plazma verilebilir. Önemli Uyarı: Kan sulandırıcı kullanan hastalar, K vitamini takviyesi veya diyetlerini ani değiştirmeden önce mutlaka doktorlarına danışmalıdır.
K vitamini eksikliği, kan pıhtılaşma mekanizmasını bozarak kanama riskini ciddi oranda artıran bir durumdur. Özellikle risk grubundaki bireylerin bu konuda bilinçli olması gerekir. Dengeli beslenme, yenidoğanlarda koruyucu uygulamalar ve altta yatan hastalıkların tedavisi, eksikliği ve olası tehlikeli kanamaları önlemenin temel yoludur. Şüphe duyulduğunda ise bir dahiliye veya hematoloji uzmanına başvurmak hayati önem taşır.