Öğrenilmiş çaresizlik, Amerikalı psikolog Martin Seligman'ın 1960'larda yaptığı klasik deneylerle ortaya koyduğu bir psikoloji kavramıdır. Bu durum, bir canlının, başına gelen olumsuz olayları kontrol edemeyeceğini defalarca deneyimlemesi sonucu, artık kaçma veya mücadele etme çabası göstermemesi halidir. Temelinde, "ne yaparsam yapayım, sonuç değişmeyecek" inancı yatar. Seligman'ın köpekler üzerinde yaptığı deneyde, kaçması engellenen ve hafif elektrik şokuna maruz kalan köpekler, daha sonra kaçma şansı verildiğinde bile hiçbir çaba göstermemiş ve pasif bir şekilde acıyı kabullenmiştir. Bu durum, insanlarda da sıklıkla görülür; sürekli başarısızlığa uğrayan veya istismara maruz kalan bir kişi, durumunu değiştirebileceği fırsatlar olsa dahi bu fırsatları değerlendirmekten vazgeçebilir.
Öğrenilmiş çaresizlik, depresyon, kaygı bozuklukları ve motivasyon eksikliği gibi birçok psikolojik sorunun altında yatan önemli bir faktör olarak kabul edilir. Kişi, geçmişteki başarısız deneyimlerinden yola çıkarak gelecekte de aynı şekilde başarısız olacağına inanır ve bu bir kısır döngüye dönüşür. Ancak, öğrenilmiş çaresizliğin tersi de mümkündür: "öğrenilmiş iyimserlik". Bireyin, olumsuz olayların geçici ve değiştirilebilir olduğuna inanması, bu durumun üstesinden gelmede kritik bir rol oynar. Terapi süreçlerinde, danışanlara kontrol edebilecekleri alanlar olduğu gösterilerek ve küçük başarı deneyimleri yaşatılarak bu çaresizlik duygusunun kırılması hedeflenir. Bu nedenle kavram, sadece bir problemin tanımı değil, aynı zamanda çözümünün de kapısını aralayan önemli bir psikolojik bulgudur.
Öğrenilmiş çaresizlik, psikolog Martin Seligman'ın 1960'larda yaptığı deneylerle ortaya koyduğu bir psikoloji kavramıdır. Bu kavram, bir canlının, tekrarlayan olumsuz durumlar karşısında, artık bu durumu değiştiremeyeceğine inanması ve sonuç olarak hiçbir çaba göstermemesi durumunu ifade eder. Kişi, koşullar değişmiş olsa bile, çaresiz olduğunu "öğrenmiştir" ve denemekten vazgeçer.
Seligman, bu teoriyi köpekler üzerinde yaptığı bir deneyle kanıtlamıştır:
Öğrenilmiş çaresizlik, insanlarda şu şekillerde kendini gösterebilir:
Öğrenilmiş çaresizlik kalıcı değildir ve aşılabilir. Seligman daha sonra bu çalışmasını, olumlu psikolojinin temeli olan "Öğrenilmiş İyimserlik" kavramını geliştirmek için kullanmıştır.
🎯 Özetle: Öğrenilmiş çaresizlik, geçmişteki başarısızlık deneyimlerinin, bir kişiyi gelecekteki fırsatlar karşısında hareketsiz bırakmasıdır. Ancak, bu bir kader değil, değiştirilebilir bir öğrenme sürecidir.