Daniel Defoe'nun 1719 yılında yayımlanan Robinson Crusoe romanı, İngiliz edebiyatının ilk gerçekçi romanlarından biri kabul edilir. Hem bir macera hem de bir içsel yolculuk hikayesi olan bu eser, yüzyıllardır okurları etkilemeye devam ediyor. İşte bu klasik eserin kısa özeti.
Genç Robinson Crusoe, ailesinin tüm itirazlarına rağmen denizci olmak için evden ayrılır. Yaptığı ilk seferlerde köle ticareti yapar, bir korsan saldırısına uğrar ve bir süre Brezilya'da plantasyon sahibi olur. Ancak macera tutkusu onu rahat bırakmaz ve Afrika'dan köle getirmek için çıktığı bir yolculuk, hayatının dönüm noktası olur.
Gemi, şiddetli bir fırtınada batar. Crusoe, mürettebattan hayatta kalan tek kişi olarak ıssız bir adaya vurur. İlk günler umutsuzluk ve korku içinde geçse de, batık gemiden kurtarabildiği araç-gereç, silah, yiyecek ve tohumlarla hayatta kalmayı öğrenmeye başlar.
Crusoe, adada geçirdiği 28 yıl boyunca inanılmaz bir azimle çalışır. Adeta sıfırdan bir medeniyet kurar:
Bu süreç yalnızca fiziksel bir hayatta kalma mücadelesi değil, aynı zamanda Crusoe'nun kendini, inancını ve hayatın anlamını sorguladığı derin bir içsel yolculuktur.
Yıllar sonra, adaya gelen yamyamların elinden bir yerliyi kurtarır. Ona "Cuma" adını verir (kurtardığı günün Cuma olmasından dolayı). Cuma'ya İngilizce öğretir, onu Hristiyan yapar ve sadık bir yoldaşı olur. Cuma'nın gelişi, Crusoe'nun yalnızlığını sona erdirir ve hikayeye dostluk temasını katar.
Bir İngiliz gemisinde çıkan isyan sonucu, kaptan ve sadık tayfaları adaya sığınır. Crusoe ve Cuma, isyancıları etkisiz hale getirerek kaptana yardım eder. Bunun karşılığında, 28 yıl sonunda nihayet İngiltere'ye dönme fırsatı bulur. Eve döndüğünde ailesinin öldüğünü, ancak Brezilya'daki plantasyonunun ona büyük bir servet kazandırdığını öğrenir.
Robinson Crusoe, sadece bir macera romanı değildir. Aynı zamanda:
gibi temaları işler. Crusoe'nun adada kurduğu düzen, bir mikro-kozmoz olarak Batı medeniyetinin ve bireyciliğin bir yansıması gibidir.
Roman, gerçek bir hikayeden esinlenmiştir. İskoç denizci Alexander Selkirk'in 4 yıl boyunca Pasifik'teki ıssız bir adada yaşadığı olaylar, Defoe'ya ilham kaynağı olmuştur. Robinson Crusoe, edebiyat tarihinde "ıssız ada edebiyatı" türünün ilk ve en önemli örneği olarak yerini korumaktadır.