9. sınıf ingilizce 1. dönem 2. yazılı 2. senaryo test 1

Soru 10 / 16

🎓 9. sınıf ingilizce 1. dönem 2. yazılı 2. senaryo test 1 - Ders Notu

Sevgili öğrenciler, bu ders notu, 9. sınıf İngilizce 1. dönem 2. yazılı sınavına hazırlanırken bilmeniz gereken temel dilbilgisi konularını ve önemli kelimeleri kapsar. Sınavda özellikle Present Perfect Tense, Modals (kipler), Karşılaştırmalar (Comparatives & Superlatives) ve bağlaçlar gibi konulara dikkat etmelisiniz.

📌 Present Perfect Tense (Yakın Geçmiş Zaman)

Bu zaman kipi, geçmişte başlayıp etkisi hala devam eden eylemleri veya geçmişte ne zaman olduğu önemli olmayan, sadece deneyimlerimizi anlatan durumları ifade etmek için kullanılır.

  • Yapısı: Özneyi takiben "have" veya "has" (He/She/It için "has"), ardından fiilin 3. hali (V3) kullanılır.
  • Örnek: I have visited Paris. (Paris'i ziyaret ettim - ne zaman olduğu önemli değil, bir deneyim.)
  • Örnek: She has lived in Ankara for five years. (Beş yıldır Ankara'da yaşıyor - geçmişte başladı, hala devam ediyor.)
  • Sık Kullanılan Zaman İfadeleri: "for" (süredir), "since" (o zamandan beri), "ever" (hiç), "never" (asla), "yet" (henüz), "already" (zaten), "just" (az önce).

💡 İpucu: Simple Past Tense (geçmiş zaman) ile karıştırmayın! Simple Past, eylemin ne zaman bittiğini belirtir (e.g., "I visited Paris last year."). Present Perfect ise zaman belirtmez veya eylemin hala bir etkisi olduğunu vurgular.

📌 Modals (Kipler: Can, Must, Should, Have to)

Modals, fiillere yetenek, zorunluluk, tavsiye, izin gibi ek anlamlar katan yardımcı fiillerdir. Kendilerinden sonra fiilin yalın hali (V1) gelir.

Can / Can't (Yapabilmek / Yapamamak)

Yetenek, olasılık veya izin belirtir.

  • Yetenek: I can speak English. (İngilizce konuşabilirim.)
  • İzin: You can go now. (Şimdi gidebilirsin.)
  • Olasılık: It can be very cold in winter. (Kışın çok soğuk olabilir.)

Must / Mustn't (Zorunluluk / Yasak)

Güçlü bir zorunluluk veya yasaklama ifade eder.

  • Zorunluluk: You must study for the exam. (Sınav için ders çalışmalısın.)
  • Yasak: You mustn't use your phone in class. (Derste telefonunu kullanamazsın.)

Should / Shouldn't (Tavsiye / Yapmamalısın)

Tavsiye veya öğüt vermek için kullanılır.

  • Tavsiye: You should eat healthy food. (Sağlıklı yiyecekler yemelisin.)
  • Öğüt: You shouldn't waste your time. (Zamanını boşa harcamamalısın.)

Have to / Has to (Zorunda Olmak)

Dışarıdan gelen bir zorunluluğu (kural, yasa vb.) ifade eder.

  • Zorunluluk: I have to wear a uniform at school. (Okulda üniforma giymek zorundayım.)
  • Zorunluluk (He/She/It): She has to work on Saturdays. (Cumartesileri çalışmak zorunda.)

⚠️ Dikkat: "Must" kişisel veya içsel bir zorunlulukken, "have to" daha çok dışsal bir zorunluluktur. Örneğin, "I must stop smoking." (Sigarayı bırakmalıyım - kendi kararım) vs. "I have to pay my bills." (Faturalarımı ödemek zorundayım - bir kural/gereklilik).

📌 Comparatives (Karşılaştırmalar) ve Superlatives (Üstünlükler)

İki şeyi veya bir şeyi bir grup içindeki diğerlerinden ayırmak için kullanılır.

Karşılaştırmalar (Comparatives)

İki şeyi karşılaştırırken kullanılır. Genellikle "than" (daha) kelimesi eşlik eder.

  • Tek heceli sıfatlar: Sıfatın sonuna "-er" eklenir. Örnek: tall -> taller (daha uzun), fast -> faster (daha hızlı).
  • İki veya daha fazla heceli sıfatlar: Sıfatın önüne "more" kelimesi getirilir. Örnek: beautiful -> more beautiful (daha güzel), expensive -> more expensive (daha pahalı).
  • Örnek: My brother is taller than me. (Abim benden daha uzun.)
  • Örnek: This car is more expensive than that one. (Bu araba ondan daha pahalı.)

Üstünlükler (Superlatives)

Bir şeyi bir grup içindeki en üstün veya en az üstün olarak belirtirken kullanılır. Genellikle "the" kelimesi eşlik eder.

  • Tek heceli sıfatlar: Sıfatın önüne "the" ve sonuna "-est" eklenir. Örnek: tall -> the tallest (en uzun), fast -> the fastest (en hızlı).
  • İki veya daha fazla heceli sıfatlar: Sıfatın önüne "the most" kelimesi getirilir. Örnek: beautiful -> the most beautiful (en güzel), expensive -> the most expensive (en pahalı).
  • Örnek: Everest is the highest mountain in the world. (Everest dünyadaki en yüksek dağdır.)
  • Örnek: She is the most intelligent student in the class. (O, sınıftaki en zeki öğrencidir.)

Düzensiz Sıfatlar (Irregular Adjectives)

Bazı sıfatlar bu kurallara uymaz ve tamamen değişir.

  • Good (iyi) -> Better (daha iyi) -> The Best (en iyi)
  • Bad (kötü) -> Worse (daha kötü) -> The Worst (en kötü)
  • Far (uzak) -> Farther / Further (daha uzak) -> The Farthest / The Furthest (en uzak)

💡 İpucu: Karşılaştırma yaparken "than" kelimesini, üstünlük belirtirken "the" kelimesini unutmayın. Yazım kurallarına dikkat edin (örneğin, y ile biten sıfatlar: happy -> happier, easiest).

📌 Bağlaçlar (Connectors)

Cümleleri veya fikirleri birbirine bağlamak için kullanılırlar. Anlamı güçlendirir ve akıcı bir ifade sağlarlar.

  • And (ve): Benzer fikirleri veya ek bilgiyi bağlar. Örnek: I like apples and bananas.
  • But (ama): Zıt fikirleri veya çelişkili bilgiyi bağlar. Örnek: It's sunny but cold.
  • So (bu yüzden): Bir sonucun nedenini belirtir. Örnek: I was hungry, so I ate a sandwich.
  • Because (çünkü): Bir neden veya açıklamayı belirtir. Örnek: I ate a sandwich because I was hungry.
  • However (ancak, yine de): İki zıt fikri bağlar, genellikle yeni bir cümle başında kullanılır. Örnek: The weather was bad. However, we still went out.
  • Therefore (bu nedenle): Bir sonucun mantıksal çıkarımını belirtir. Örnek: He studied hard; therefore, he passed the exam.

📝 Kelime Bilgisi (Vocabulary)

Sınavda karşılaşabileceğiniz anahtar kelime grupları şunlardır:

  • Filmler (Movies):
    • Türler: Action (aksiyon), comedy (komedi), drama (dram), horror (korku), science fiction (bilim kurgu), animation (animasyon), documentary (belgesel), thriller (gerilim).
    • Tanımlayıcılar: Exciting (heyecan verici), boring (sıkıcı), funny (komik), scary (korkutucu), touching (dokunaklı), thought-provoking (düşündürücü), impressive (etkileyici).
  • Çevre (Environment):
    • Sorunlar: Global warming (küresel ısınma), pollution (kirlilik), deforestation (ormanların yok olması), climate change (iklim değişikliği), endangered species (nesli tükenmekte olan türler).
    • Çözümler/Eylemler: Recycle (geri dönüştürmek), reduce (azaltmak), reuse (tekrar kullanmak), protect (korumak), save energy (enerji tasarrufu yapmak), plant trees (ağaç dikmek).

⚠️ Dikkat: Kelimeleri sadece ezberlemek yerine, cümle içinde nasıl kullanıldıklarını öğrenmeye çalışın. Bu, hem okuduğunuzu anlamanıza hem de kendinizi daha iyi ifade etmenize yardımcı olur.

Başarılar dilerim!

↩️ Testi Çözmeye Devam Et
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16
Geri Dön