Merhaba! Bu içerik, "10. sınıf felsefe 1. dönem 1. yazılı 7. senaryo" başlığından yola çıkarak hazırlanmıştır. Başlık, bir sınav sorusu veya sınavda karşılaşılabilecek bir senaryoyu işaret ettiği için, bu bir DURUM A (Eğitim/Müfredat Konusu)'dır. Dolayısıyla, aşağıda senaryo tipi bir sınav sorusunu nasıl cevaplayacağınıza dair stratejiler ve örnek bir senaryo analizi bulacaksınız. Bu bir ders notu/çalışma rehberi niteliğindedir.
Felsefe dersinde senaryo soruları, günlük hayattan veya tarihten bir durumu anlatır ve sizden bu durumu felsefi kavramlar, filozofların görüşleri ve akımlar ışığında analiz etmenizi ister. Amacı, bilgiyi ezberlemek değil, uygulamak ve yorumlamaktır.
"Zeynep ve Can, okul bahçesinde oturmuş, dünyanın en eski haritasını inceliyorlar. Harita, dünyayı düz bir tepsi gibi gösteriyor ve kenarlarında 'Buradan sonra canavarlar vardır' yazıyor. Zeynep, 'İnsanlar o zamanlar gerçekten buna inanıyor muydu? Gidip görmemişlerdi ki!' diyor. Can ise, 'Belki de o zaman için doğru olan buydu. Şimdi bizim doğru dediğimiz şeyler de yüzyıllar sonra yanlış görünebilir' diye cevap veriyor. Bu konuşmadan sonra ikisi de 'Gerçekten doğru bilgiye ulaşmak mümkün müdür?' sorusunu tartışmaya başlıyorlar."
Bu senaryo, doğru bilginin imkanı ve kaynağını sorguladığı için temel olarak Epistemoloji (Bilgi Felsefesi) alanına girer.
Soru: "Yukarıdaki senaryoya göre, Zeynep ve Can'ın tartıştığı temel felsefi problem nedir? Bu problem çerçevesinde, bilginin doğruluğu konusundaki görecilik ve şüphecilik görüşlerini karşılaştırarak açıklayınız."
Cevap Taslağı:
Bu senaryonun temel problemi, "Doğru bilgi mümkün müdür ve ölçütü nedir?" sorusudur. Görecilik (Rölativizm), Can'ın ifadesinde görüldüğü gibi, doğruluğun kişiye, topluma, kültüre ve zamana göre değiştiğini savunur. Mutlak bir doğru yoktur; bir dönemin haritası o dönem için "doğru" iken, bugün "yanlış" olabilir. Şüphecilik (Skeptisizm) ise, Zeynep'in duyulara ve dolaylı aktarımlara duyduğu güvensizlikte kendini gösterir. Şüpheciler, kesin ve mutlak bilgiye ulaşmanın imkansız olduğunu, bu yüzden kesin yargıda bulunmaktan kaçınmak gerektiğini öne sürerler. Kısacası, görecilik "doğrular değişir" derken, şüphecilik "değişse bile onu kesin olarak bilemeyiz" noktasına varır.
Umarım bu rehber, senaryo tipi sorulara hazırlanmana yardımcı olur. Başarılar! 🍀