"Can", İngilizcede bir şeyi yapabilme yeteneğimizi veya olasılığı ifade etmek için kullandığımız bir kelimedir. Türkçede "-ebilmek, -abilmek" anlamına gelir.
"Can't" ise "cannot"ın kısaltılmış halidir ve yapamama durumunu ifade eder. Türkçede "yapamam, -emem, -amam" anlamlarına gelir.
Cümle kurarken aşağıdaki sıralamayı takip ederiz:
Çok Önemli: "Can" ve "can't"ten sonra gelen fiiller her zaman yalın halde (yani "-s, -ing, -ed takısı OLMADAN) kullanılır.
Soru 1: Aşağıdaki paragrafı okuyunuz:
"Emma loves animals. She has a dog and a cat. She plays with her dog in the garden every day. She can run very fast with him. Her cat likes to sleep on the sofa. Emma can't take her cat for a walk because cats don't like walking on a leash. But she can feed them both and they are very happy."
Paragrafa göre Emma ile ilgili aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
a) Emma can't run fast.
b) Emma can take her cat for a walk.
c) Emma can feed her pets.
d) Emma can't play with her dog.
Cevap: c) Emma can feed her pets.
Çözüm: Paragrafta "she can feed them both" (o ikisini de besleyebilir) ifadesi yer almaktadır. Bu nedenle Emma'nın evcil hayvanlarını besleyebildiği doğrudur.
Soru 2: Aşağıdaki görselde bir insanın yapabildiği ve yapamadığı yetenekler verilmiştir. Görseldeki kişi için; piyano çalabilmekte, ancak araba kullanamamaktadır. Ayrıca İspanyolca konuşabilmekte, fakat yüzememektedir.
Bu bilgilere göre aşağıdaki cümlelerden hangisi bu kişi için doğru bir ifadedir?
a) He can't play the piano.
b) He can drive a car.
c) He can speak Spanish.
d) He can swim.
Cevap: c) He can speak Spanish.
Çözüm: Verilen bilgide kişinin İspanyolca konuşabildiği ("İspanyolca konuşabilmekte") belirtilmiştir. Bu nedenle "He can speak Spanish." cümlesi doğrudur.
Soru 3: Aşağıdaki diyaloğu tamamlayan en uygun seçeneği bulunuz.
Tom: "I want to join the school basketball team."
Mike: "That's a great idea! _________________________"
Tom: "Yes, I practice every weekend."
a) Can't you play basketball?
b) Can you play basketball well?
c) You can't jump high, right?
d) Can she play basketball?
Cevap: b) Can you play basketball well?
Çözüm: Tom, okul basketbol takımına girmek istediğini söylüyor. Mike'ın "Harika bir fikir!" dedikten sonra, Tom'un bu isteğini destekler nitelikte ve onun yeteneğini soran bir soru sorması mantıklıdır. Tom'un cevabı ("Evet, her hafta sonu antrenman yapıyorum.") da "Basketbolu iyi oynayabilir misin?" sorusuna bir olumlu yanıt ve açıklama niteliğindedir.