Bilişsel öğrenme, bireyin bilgiyi işleme, anlama, organize etme, depolama ve gerektiğinde geri çağırma süreçlerini içeren bir öğrenme teorisidir. Bu yaklaşım, öğrenmeyi pasif bir bilgi alımı değil, aktif bir zihinsel süreç olarak ele alır. Davranışçılığın aksine, gözlemlenemeyen zihinsel süreçlere (düşünme, hatırlama, problem çözme) odaklanır.
Bilişsel öğrenme teorisine göre, yeni bilgiler önceden var olan zihinsel şemalara (bilişsel yapılar) entegre edilir. Bu süreçte algı, dikkat, hafıza ve dil kritik roller oynar. Öğrenme, dış uyaranlara verilen basit tepkilerden ziyade, bu uyaranların içsel olarak yorumlanmasıyla gerçekleşir.
Ortak özelliklere sahip nesne, olay veya fikirleri kategorilere ayırmayı öğrenmektir. Örneğin, bir çocuğun "meyve" kavramını öğrenip elma, muz ve portakalı bu kategoriye yerleştirmesi.
İki veya daha fazla bilgi parçası arasında bağlantı kurmaktır. Örneğin, tarih dersinde bir olayın nedenleri ve sonuçları arasındaki ilişkiyi anlamak.
Öğrenmeyi öğrenmektir. Bilgiyi nasıl organize edeceğini, hatırlayacağını veya bir problemi nasıl çözeceğini planlamak için stratejiler geliştirmek. Anahat çıkarma, zihin haritası oluşturma, özetleme buna örnektir.
Engelleri aşmak ve bir hedefe ulaşmak için zihinsel süreçleri kullanmaktır. Adımları planlama, hipotez kurma ve çözümü değerlendirme içerir.
Bireyin kasıtlı olarak öğrenmeye çalışmadan, doğal süreçte bilgi edinmesidir. Örneğin, bir şehirde yaşarken farkında olmadan sokakların layout'unu öğrenmek.
Bu teori, modern eğitim anlayışını derinden şekillendirmiştir:
Jean Piaget (Bilişsel Gelişim Evreleri), Lev Vygotsky (Yakınsal Gelişim Alanı ve Sosyal Etkileşim), David Ausubel (Anlamlı Öğrenme) ve Jerome Bruner (Keşif Yoluyla Öğrenme) bilişsel öğrenme teorilerine temel katkılar sunan önemli isimlerdir.
Bilişsel öğrenme, insan zihninin bilgiyi nasıl işlediğine ve anlamlandırdığına dair kapsamlı bir çerçeve sunar. Sadece "ne" öğrendiğimizi değil, "nasıl" öğrendiğimizi anlamamıza olanak tanır. Bu anlayış, hem bireysel öğrenme süreçlerimizi optimize etmemizde hem de daha etkili eğitim sistemleri tasarlamamızda kılavuz niteliğindedir.