avatar
✔️ Cevaplandı • Doğrulandı

Islahat Fermanı ve Paris Antlaşması ilişkisi

Islahat Fermanı'nı niye ilan ettik tam olarak anlayamadım. Paris Antlaşması'na giden süreçte Avrupalı devletlere bir şart olarak mı sunuldu, yoksa tamamen iç işlerimizle ilgili bir karar mıydı? Bu iki olayın birbirine bağlantısını netleştirmek istiyorum.
1 CEVAPLARI GÖR
✔️ Doğrulandı
0 kişi beğendi.
avatar
gulcan56
1420 puan • 0 soru • 105 cevap

Islahat Fermanı ve Paris Antlaşması İlişkisi

Islahat Fermanı (1856) ve Paris Antlaşması (1856), Osmanlı tarihinde birbirine sıkı sıkıya bağlı iki önemli belgedir. Bu iki belge arasındaki ilişki, birinin diğerinin imzalanması için bir ön koşul olmasından kaynaklanır.

Arka Plan: Kırım Savaşı

1853-1856 yılları arasında gerçekleşen Kırım Savaşı, Osmanlı İmparatorluğu, Fransa, İngiltere ve Piyemonte'nin Rusya'ya karşı birlikte savaştığı bir çatışmaydı. Osmanlı'nın müttefikleri, savaşa girerken resmi olarak "Osmanlı toprak bütünlüğünün korunması" prensibini benimsemişlerdi. Ancak bu desteğin arka planında, Osmanlı iç işlerine müdahale edebilmek için bir zemin arayışı da vardı.

Islahat Fermanı'nın İlanı (18 Şubat 1856)

Savaş henüz devam ederken, Osmanlı müttefiklerinin baskısıyla Islahat Fermanı ilan edildi. Bu fermanın temel amacı şuydu:

  • Osmanlı tebaası içindeki Hristiyanlara Müslümanlarla eşit haklar tanımak.
  • Gayrimüslimlere din ve vicdan özgürlüğü, ibadet serbestliği, her türlü okul ve hastane açma hakkı vermek.
  • Gayrimüslimlerin devlet memuru olabilmelerinin ve askerlikten bedel ödeyerek muaf tutulabilmelerinin önünü açmak.

Bu ferman, Tanzimat Fermanı'nın devamı niteliğinde olsa da, en önemli farkı, doğrudan dış baskılar sonucu hazırlanmış olmasıdır.

Paris Antlaşması (30 Mart 1856)

Kırım Savaşı'nı sona erdiren antlaşma Paris'te imzalandı. Antlaşmanın en dikkat çeken maddelerinden biri şuydu:

Madde 9: "Osmanlı İmparatorluğu, Islahat Fermanı'nda belirtilen ve Hristiyan tebaasının haklarını iyileştirmeyi taahhüt ettiği prensipleri resmen benimsemiştir. Bu durum, imzacı devletlerin müdahale hakkını doğurmaz, ancak Osmanlı İmparatorluğu'nun bu konudaki kararlılığını göstermektedir."

İki Belge Arasındaki Kritik İlişki

Bu iki belge arasındaki ilişkiyi şu şekilde özetleyebiliriz:

  • Islahat Fermanı, Paris Antlaşması için bir ön şarttı. Osmanlı'nın müttefikleri (özellikle Fransa ve İngiltere), savaş sonunda imzalanacak antlaşmada, Osmanlı Hristiyanlarının haklarının garanti altına alınmasını istiyordu. Bu nedenle, savaş bitmeden Islahat Fermanı'nın ilan edilmesini sağladılar.
  • Islahat Fermanı, Paris Antlaşması'na bir madde olarak dahil edildi. Böylece, Osmanlı İmparatorluğu'nun içinde yapacağı ıslahatlar, uluslararası bir antlaşmanın konusu haline geldi. Bu durum, Osmanlı'nın iç işlerine yabancı müdahalesinin önünü açtı.
  • Osmanlı Devleti, Avrupalı devletlerin "hasta adam" olarak gördüğü bir ülke konumuna düştü. Bu süreç, Osmanlı'nın bağımsız bir devlet olarak varlığının Avrupalı güçlerin iznine bağlı olduğu algısını güçlendirdi.

Sonuç

Islahat Fermanı ve Paris Antlaşması ilişkisi, 19. yüzyıl Osmanlı diplomasisinin çok açık bir örneğidir. Bu ilişki, Osmanlı Devleti'nin bir yandan Avrupalı güçlerin desteğine ihtiyaç duyarken, diğer yandan bu desteğin bedeli olarak egemenlik haklarından taviz vermek zorunda kaldığını gösterir. Islahat Fermanı'nın antlaşmaya dahil edilmesi, bundan sonraki süreçte "Azınlıklar Sorunu"nun Avrupalı devletlerin sürekli bir müdahale aracı haline gelmesine zemin hazırlamıştır.

Yorumlar