Dünya haritasına baktığımızda, Ortadoğu’nun kalbinde, eşsiz bir doğa harikası yer alır: Lut Gölü. Ancak onu özel kılan, sadece konumu değil, sahip olduğu inanılmaz özellikleridir. "Deniz" dense de aslında bir göl olan bu su kütlesi, dünyanın en alçak ve en tuzlu suyu olma unvanını taşır. Gelin, bu gizemli gölü yakından tanıyalım.
Lut Gölü, coğrafi olarak Ürdün ve İsrail/Filistin toprakları arasında yer alır. Ürdün Vadisi'nin güney ucunda bulunur ve kuzeyden güneye uzun bir şekilde uzanır. En önemli coğrafi gerçekliği ise şudur:
Lut Gölü'nün tuzluluk oranı, onu gezegenimizdeki diğer tüm su kütlelerinden ayırır. Bu tuzluluk, temel olarak gölün kapalı bir havza olmasından ve yüksek buharlaşmadan kaynaklanır.
Bu aşırı tuzluluk, gölde yaşamı neredeyse imkansız kılar (sadece bazı bakteri ve mikroorganizmalar hayatta kalabilir). Ancak insanlar için büyüleyici bir etki yaratır: su, inanılmaz bir kaldırma kuvveti sağlar. Yüzmek yerine, gölde adeta suyun üzerinde oturursunuz.
Lut Gölü sadece bir tuz deposu değil, aynı zamanda zengin bir tarihe ve doğal kaynaklara sahiptir.
Lut Gölü, gezegenimizin jeolojik ve ekolojik harikalarından biridir. Hem coğrafi bir ekstrem nokta (en alçak), hem de kimyasal bir ekstrem (en tuzlu) olması onu benzersiz kılar. Tarih, din, sağlık turizmi ve doğa bilimlerinin kesiştiği bu nokta, aynı zamanda insan kaynaklı tehditler karşısında savunmasız bir hazinedir. Onu tanımak, dünyamızın ne kadar çeşitli ve kırılgan olduğunu bir kez daha hatırlatır.