Zekat, İslam'ın beş temel şartından biri olup, belirli bir malî birikime sahip Müslümanların, yılda bir kez belirli kişilere vermekle yükümlü olduğu malî bir ibadettir. Ancak, zekatın verileceği kişiler hususiyetle belirlenmiştir. Bu yazımızda, özellikle aile fertleri bağlamında zekatın kimlere verilemeyeceğini detaylıca ele alacağız.
Kur'an-ı Kerim'de Tevbe Suresi 60. ayette zekat verilebilecek sekiz sınıf belirtilmiştir: Fakirler, miskinler, zekat toplayan memurlar, kalpleri İslam'a ısındırılmak istenenler, köleler, borçlular, Allah yolunda cihat edenler ve yolda kalmış kişiler. Bu sınıfların dışında kalanlara ve bazı özel durumlardaki yakınlara zekat verilmesi caiz değildir.
Zekat, kişinin kendi mal varlığını artırmak veya maddi yükümlülüklerini azaltmak amacıyla kullanılamaz. Bu sebeple, kişinin bakmakla yükümlü olduğu kimselere zekat vermesi geçerli değildir.
Kişi, eşine zekat veremez. Nikah akdi ile taraflar birbirinin geçim yükümlülüğünü üstlenir. Koca, hanımının; hanım da (belirli şartlarda) kocasının ihtiyaçlarını karşılamakla mükelleftir. Eşler birbirine zekat verse, bu aslında kendi malını kendi sorumluluğundaki birine aktarmak anlamına gelir ve ibadetin amacına aykırıdır.
Zekat, yalnızca maddi bir transfer değil, deruni bir ibadet ve sosyal dayanışma aracıdır. Verilecek yerin doğru tayini, bu ibadetin sahih olması için şarttır. Anne, baba, eş ve çocuklar kişinin bakmakla yükümlü olduğu kimseler olduğu için, onlara zekat verilmesi İslam fıkhında kabul edilmemiştir. Bu konuda şüpheye düşüldüğünde, en doğru bilgi için bir din alimine veya Diyanet İşleri Başkanlığı'nın ilgili yayınlarına müracaat etmek gereklidir.
“Mallarınızı aranızda batıl (haksız) sebeplerle yemeyin. İnsanların mallarından bir kısmını bile bile günah ile yemeniz için, o malları hakimlere (yetkililere) vermeyin.” (Bakara Suresi, 188. Ayet Meali)