2. sınıf Türkçe Çanakkale şiiri etkinlikleri ve cevapları

Mehmet Akif Ersoy'un "Çanakkale Şehitlerine" şiirinin aşağıdaki bölümünde şair, "Şu Boğaz Harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi?" sorusunu sorduktan sonra savaşın dehşetini anlatmaktadır. Bu bölümden hareketle şiirin ana duygusunu ve bu duygunun hangi unsurlarla (imgeler, kelimeler) pekiştirildiğini yazınız.

Şu Boğaz Harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi?
En kesîf orduların yükleniyor dördü beşi,
Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya...
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
Ne hayâsızca tecâvüz ki ufuklar kapalı!
Nerde -gösterdiği vahşetle- 'bu: bir Avrupalı'
Dedirir: yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!

📖 Bir şiirin ana duygusunu bulmak için, şairin ne hissettirdiğine ve bunu hangi sözcüklerle yaptığına odaklanmalıyız.

• ➡️ Ana Duygu: Bu bölümdeki ana duygu, Çanakkale Savaşı'nın benzersizliği, vahşeti ve düşmanın "uygarlık" iddiasıyla yaptığı "hayâsızca tecavüz" karşısında duyulan büyük bir öfke, hayal kırıklığı ve hicivdir.
• ➡️ Pekiştirici Unsurlar:
  • İmgeler ve Karşılaştırmalar: "En kesif orduların dördü beşi" ifadesiyle düşmanın sayısal üstünlüğü vurgulanır. "Ufacık bir karaya" sarılmış "kaç donanma" imgesi, güçlü ile güçsüzün, büyük ile küçüğün karşılaştırmasını yaparak Türk askerinin direnişinin değerini artırır.
  Kelimeler: "Hayâsızca tecavüz", "vahşet", "yırtıcı", "his yoksulu", "sırtlan kümesi" gibi ağır ve yergi dolu kelimeler, düşmana duyulan öfkeyi ve aşağılamayı son derece güçlü bir şekilde yansıtır. "Mahbesi" (zindan) ve "kafesi" kelimeleri ise, sözde medeni Avrupa'nın aslında nasıl bir esaret ve vahşet içinde olduğunu vurgular.

✅ Şair, bu imgeler ve keskin kelimelerle, savaşın trajedisini ve sözde medeniyetin ikiyüzlülüğünü eleştirirken, aynı zamanda vatan savunmasının kutsallığını da perde arkasında hissettirir.