Benzen'in katılma tepkimesi vermemesinin temel nedeni, onun aromatik ve rezonans yapısından kaynaklanır. Bu yapı, benzeni diğer doymamış hidrokarbonlardan (alken ve alkinler gibi) tamamen farklı kılar.
Rezonans yapısını şu şekilde gösterebiliriz:
Yapı I \( \leftrightarrow \) Yapı II
Gerçekte ise benzen, bu iki uç yapının bir melezi (rezonans hibridi)'dir. Tüm karbon-karbon bağları 1.39 Å uzunluğundadır, bu da bir tek bağ (1.54 Å) ile bir çift bağdan (1.34 Å) daha kısa olup, ara bir değerdir.
Rezonans nedeniyle benzen, beklenenden çok daha kararlıdır. Bu ekstra kararlılığa rezonans enerjisi denir. Eğer benzen 1,3,5-sikloheksatrien gibi davransaydı, hidrojenleme entalpisi üç katına (\( 3 \times -120 = -360 \text{ kJ/mol} \)) eşit olurdu. Ancak deneysel olarak bu değer \( -208 \text{ kJ/mol} \) olarak ölçülmüştür.
\( \Delta H_{gerçek} (-208 \text{ kJ/mol}) - \Delta H_{beklenen} (-360 \text{ kJ/mol}) = +152 \text{ kJ/mol} \)
Bu +152 kJ/mol'lük fark, benzenin sahip olduğu rezonans enerjisidir. Bu kadar yüksek bir enerji, benzenin kararlı yapısını bozmak demektir.
Özetle: Benzen, sahip olduğu rezonans yapısı ve yüksek rezonans enerjisi nedeniyle kararlıdır. Katılma tepkimesi bu kararlı yapıyı bozduğu için gerçekleşmez. Bunun yerine, aromatikliğini koruyan yer değiştirme tepkimeleri verir.