İnsanlık tarihinin en eski dönemlerinden itibaren inanç, toplumların temel yapı taşlarından biri olmuştur. Doğa olaylarını anlama çabası, ölümün gizemi ve yaşamın anlamı gibi sorular, insanları çeşitli inanç sistemleri geliştirmeye yöneltmiştir. Bu inanç sistemleri, sadece bireysel birer olgu olmanın ötesine geçerek, toplumsal düzeni sağlayan, ahlaki değerleri belirleyen ve kültürel kimliği şekillendiren unsurlar haline gelmiştir.
Antik Mısır'da inanç, hayatın her alanına nüfuz etmişti. Firavunlar tanrı-krallar olarak kabul edilir ve tanrılarla insanlar arasında bir köprü görevi görürlerdi. Mısır mitolojisi, çok sayıda tanrı ve tanrıçayı içeriyordu. Ra (Güneş tanrısı), Osiris (Ölüm ve yeniden doğuş tanrısı), İsis (Doğurganlık ve büyü tanrıçası) ve Horus (Gökyüzü tanrısı) en önemlilerindendi. Mısırlılar, ölümden sonraki hayata büyük önem verirlerdi. Mumyalama işlemi, ölen kişinin ruhunun (Ka) ve kişiliğinin (Ba) öteki dünyada yaşamaya devam etmesini sağlamak amacıyla yapılırdı. Piramitler ve tapınaklar, tanrılara adanmış ve firavunların ölümsüzlüğünü simgeleyen anıtsal yapılar olarak inşa edilmiştir.
Antik Yunan'da inanç, mitoloji ve ritüellerle iç içeydi. Yunan tanrıları, insan şeklinde tasvir edilir ve insanlara benzer özelliklere sahip olduklarına inanılırdı. Zeus (Tanrıların kralı), Hera (Evlilik tanrıçası), Poseidon (Deniz tanrısı), Athena (Bilgelik tanrıçası) ve Apollon (Güneş ve sanat tanrısı) en bilinen tanrılardandı. Yunanlılar, tanrıların onuruna festivaller düzenler, kurbanlar sunar ve tapınaklar inşa ederlerdi. Delphi'deki Apollon tapınağı, antik dünyanın en önemli kehanet merkezlerinden biriydi. Yunan mitolojisi, edebiyat, sanat ve felsefe üzerinde derin bir etki bırakmıştır.
Eski çağlarda bilim, günümüzdeki anlamından farklı bir şekilde anlaşılıyordu. Bilimsel düşünce, felsefe, matematik, astronomi ve tıp gibi alanlarda kendini gösteriyordu. Gözlem, deney ve akıl yürütme yöntemleri kullanılarak doğayı ve evreni anlamaya yönelik çabalar, eski çağ biliminin temelini oluşturuyordu.
Antik Mısır'da bilim, pratik ihtiyaçları karşılamaya yönelikti. Nil Nehri'nin taşmalarını tahmin etmek için geometri ve matematik bilgisi kullanılıyordu. Mumyalama işlemi, insan anatomisi hakkında bilgi sahibi olmayı gerektiriyordu. Tıp alanında, bitkisel ilaçlar ve cerrahi yöntemler kullanılıyordu. Mısırlılar, güneş takvimini geliştirmiş ve zamanı ölçmek için çeşitli araçlar icat etmişlerdi.
Antik Yunan'da bilim, felsefe ile yakından ilişkiliydi. Thales, Anaksimandros ve Herakleitos gibi filozoflar, evrenin temel unsurlarını ve doğa olaylarının nedenlerini açıklamaya çalıştılar. Pisagor, matematik alanında önemli keşifler yaptı. Hipokrat, tıbbın babası olarak kabul edilir ve hastalıkların doğal nedenleri olduğunu savunmuştur. Aristoteles, mantık, biyoloji ve siyaset gibi birçok alanda önemli çalışmalar yapmıştır.
Eski çağlarda sanat, inanç, kültür ve yaşam tarzını yansıtan önemli bir ifade biçimiydi. Mağara resimlerinden heykellere, mimariden seramiklere kadar çeşitli sanat eserleri, eski insanların estetik anlayışını ve yaratıcılığını günümüze taşımaktadır.
Antik Mısır sanatı, dinsel inançlarla ve firavunların gücünü vurgulamakla yakından ilgiliydi. Piramitler, tapınaklar ve anıt mezarlar, Mısır mimarisinin en önemli örneklerindendir. Heykeller, tanrıları, firavunları ve soyluları tasvir ediyordu. Duvar resimleri ve kabartmalar, günlük yaşamı, dinsel ritüelleri ve savaşları anlatıyordu. Mısır sanatı, simgesel ve stilize bir üsluba sahipti.
Antik Yunan sanatı, insan vücudunun güzelliğini ve mükemmelliğini idealize etmeye odaklanmıştı. Heykeller, atletik figürleri ve tanrıları gerçekçi bir şekilde tasvir ediyordu. Mimaride, Dor, İyon ve Korint sütun başlıkları gibi farklı üsluplar geliştirilmişti. Tiyatrolar, dramatik performanslar için inşa edilmiş ve Yunan tragedyası ve komedisi, edebiyatın önemli bir türü haline gelmiştir. Vazolar ve seramikler, günlük yaşamı ve mitolojik sahneleri resmetmek için kullanılıyordu.