Soru:
16. yüzyıla ait bir vakıf kaydında, "وقف اولدی" ifadesi geçmektedir. Günümüz Türkçesine çevirirken, "vakf oldu" mu yoksa "vakıf oldu" mu şeklinde okunmalıdır? Açıklayınız.
Çözüm:
💡 Bu soru, Osmanlı Türkçesi'nde "elif vav" (او) birleşiminin nasıl okunacağı ile ilgilidir.
- ➡️ İlk adım, kelimeyi yazıldığı şekliyle incelemektir. Kelime "وقف اولدی" şeklinde yazılmıştır. Buradaki "اولدی" kısmı "oldu" anlamına gelir.
- ➡️ İkinci adım, "او" harf birleşimini analiz etmektir. Osmanlı Türkçesi'nde, bir kelimenin kökü Arapça ise ve "vav" (و) harfi ile bitiyorsa, ona eklenen "elif" (ا) genellikle uzun "ı" veya "u" sesi verir. Ancak Türkçe kökenli kelimelerde bu durum farklı olabilir.
- ➡️ Üçüncü adım, kelimenin kökenine bakmaktır. "Vakıf" kelimesi Arapça kökenlidir (وقف - vakf). Arapça kurallarına göre, son harfi "vav" olan bu kelimeye bir ek geldiğinde, "vav" harfi korunur ve "elif" ile birlikte "û" (uzun u) sesi oluşturabilir. Ancak Türkçede bu kelime "vakıf" olarak yerleşmiştir.
- ➡️ Dördüncü adım, pratik okuma kuralını uygulamaktır. "اولدی" yapısı, genellikle "oldu" fiilinin yazım şeklidir. Burada "او" birleşimi, Türkçe "o" sesi için kullanılır. Dolayısıyla "وقف اولدی" ifadesi "vakıf oldu" şeklinde okunmalıdır.
✅ Sonuç: Doğru okunuş "vakıf oldu" şeklindedir. "Vakf oldu" okunuşu, kelimenin Arapça orijinal yapısına daha uygun olsa da, Osmanlı Türkçesi metinlerinde Türkçe söylenişe göre yazım ve okuma yaygındır.