Soru:
Bir psikoloji dersinde, e-devlet kullanımının bireyler üzerindeki psikolojik etkileri tartışılmaktadır. Öz-yeterlilik (self-efficacy) algısı yüksek ve düşük olan iki bireyin, e-devlet sistemleriyle etkileşimleri nasıl farklılaşabilir? Bu iki bireyin olası davranış ve düşüncelerini karşılaştırınız.
Çözüm:
💡 Bu soru, bir psikolojik kavram olan öz-yeterliliğin (bireyin belirli bir görevi başarıyla yerine getirebileceğine dair inancı) teknoloji kullanımına etkisini irdelemektedir.
- ➡️ Adım 1 - Öz-yeterliliği Yüksek Birey: Bu birey, yeni dijital sistemleri öğrenme konusunda kendine güvenir. E-devlet portalında bir işlem yaparken, menüleri keşfetmekten, yardım sayfalarını okumaktan çekinmez. Karşılaştığı küçük sorunları aşabileceğine inanır. Bu durum onun dijital okuryazarlık becerisini pekiştirir ve e-devlete olan güvenini artırır.
- ➡️ Adım 2 - Öz-yeterliliği Düşük Birey: Bu birey, teknoloji karşısında kaygı ve yetersizlik hissedebilir. Karmaşık arayüzler onu bunaltabilir. "Yanlış bir tuşa basarsam başıma ne gelir?" kaygısıyla sistemi kullanmaktan kaçınabilir veya işlemi yarıda bırakabilir. Bu durum, onun teknolojiden uzaklaşmasına ve geleneksel, daha fazla insan teması gerektiren yöntemlere yönelmesine neden olabilir.
- ➡️ Adım 3 - Karşılaştırma ve Sonuç: Öz-yeterlilik, e-devletin etkin kullanımında kritik bir psikolojik filtredir. Yüksek öz-yeterlilik, benimsenmeyi kolaylaştırır ve olumlu bir kullanıcı deneyimi sağlar. Düşük öz-yeterlilik ise dijital uçurumu (digital divide) derinleştiren bir engel olarak işlev görür. E-devlet sistemlerinin kullanıcı dostu ve erişilebilir tasarlanması, düşük öz-yeterlilik algısına sahip bireyleri de kapsamak açısından hayati öneme sahiptir.
✅ Sonuç: E-devletin toplum genelinde başarılı olması, sadece teknik altyapıya değil, aynı zamanda kullanıcıların psikolojik hazır bulunuşluklarına da bağlıdır.