Kurtuluş Savaşı'nın zaferle sonuçlanmasının ardından, yeni Türk devletinin yönetim şeklinin netleştirilmesi gerekiyordu. 1921 Anayasası'nda devletin rejimi açıkça belirtilmemişti ve "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" ilkesiyle, milli iradenin üstünlüğü vurgulanmıştı.
Bu dönemde iki temel mesele, rejim sorununu acil hale getirdi:
Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları, bu sorunları kökünden çözmek için harekete geçtiler. 28 Ekim 1923 akşamı, Çankaya'da yemek sırasında Mustafa Kemal Paşa, "Yarın Cumhuriyet'i ilan edeceğiz" diyerek kararını açıkladı.
Ertesi gün, 29 Ekim 1923'te, Halk Fırkası grubunda yapılan toplantıda Anayasa'da gerekli değişiklikler görüşüldü. Aynı gün akşam saatlerinde Türkiye Büyük Millet Meclisi toplandı ve Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'nda (1921 Anayasası) yapılan değişiklikle Türkiye devletinin yönetim şekli "Cumhuriyet" olarak belirlendi.
Bu adım, Türk milletinin kendi kaderini tam anlamıyla eline aldığını ve çağdaş, demokratik bir devlet yapısına geçtiğini tüm dünyaya ilan etmiş oldu.