Soru:
Montesquieu'nün kuvvetler ayrılığı ilkesi, Türkiye Cumhuriyeti'nin devlet yapılanmasında tam olarak uygulanmamış, farklı bir model benimsenmiştir. Bu durumun Mustafa Kemal'in hangi düşüncesinden kaynaklandığını ve bu düşüncenin dayanağını açıklayınız.
Çözüm:
💡 Bu soru, bir fikrin neden olduğu gibi doğrudan alınmayıp, milli koşullara göre nasıl uyarlandığını anlamamızı sağlar.
- ➡️ Montesquieu, devlet iktidarının kötüye kullanılmasını engellemek için yasama, yürütme ve yargı erklerinin farklı organlarda toplanması gerektiğini savunur.
- ➡️ Mustafa Kemal ise, Türkiye'nin kurtuluş savaşı sonrasındaki olağanüstü koşullarını ve hızlı bir modernleşme sürecine ihtiyaç duyulduğunu göz önünde bulundurmuştur.
- ➡️ Bu nedenle, güçler birliği ilkesini tercih etmiş ve yasama ile yürütme gücünü TBMM'de toplamıştır. Bu, "Meclis Hükümeti Sistemi" ve daha sonra "Karma Sistem" olarak adlandırılan bir modeldir.
- ➡️ Mustafa Kemal'in bu tercihinde, J.J. Rousseau'nun egemenliğin bölünmezliği fikri ve milli iradenin tek bir odakta temsil edilmesi gerekliliği etkili olmuştur.
✅ Sonuç olarak, Montesquieu'nün teorisi, Türkiye'nin o dönemki ihtiyaçlarına ve milli egemenlik anlayışına uyarlanmış, katı bir kuvvetler ayrılığı yerine daha esnek ve güçlü bir yürütmeye imkan veren bir sistem benimsenmiştir.