Soru:
Montesquieu'nün "Kanunların Ruhu" (The Spirit of the Laws) adlı eserinde detaylandırdığı kuvvetler ayrılığı ilkesi, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk anayasalarında ve devlet yapılanmasında nasıl yansıma bulmuştur? Mustafa Kemal'in bu ilkeyi benimsemesindeki temel amaç nedir?
Çözüm:
💡 Çözüm, Montesquieu'nün teorisini ve Türkiye'deki pratik uygulamayı adım adım karşılaştırmayı gerektirir.
- ➡️ Montesquieu, devlet iktidarının keyfi kullanımını engellemek için yasama, yürütme ve yargı erklerinin farklı organlarda toplanması gerektiğini savunmuştur.
- ➡️ 1921 ve 1924 Anayasaları, bu ilkeden esinlenerek meclis hükümeti sistemi ve daha sonra kuvvetler ayrılığı prensibine dayalı bir yapı oluşturmuştur. TBMM'nin (yasama) üstünlüğü korunurken, bağımsız mahkemeler (yargı) ve hükümet (yürütme) oluşturulmuştur.
- ➡️ Mustafa Kemal'in bu ilkeyi benimsemesindeki temel amaç, mutlakıyetçi bir yönetimin tekrarını engellemek, hukuk devleti anlayışını yerleştirmek ve özgürlükleri güvence altına almaktır.
✅ Sonuç olarak, Montesquieu'nün kuvvetler ayrılığı ilkesi, Cumhuriyet'in kuruluş felsefesinde ve anayasal düzeninde temel bir dayanak noktası olmuştur.