Soru:
Ali, okulda sıra arkadaşı Ayşe'nin kalem kutusunu izinsiz karıştırıyor. Ayşe, Ali'ye "Lütfen kalem kutusuma izinsiz dokunma, bu benim kişisel eşyam" diyor. Ali ise "Ama ben sadece bakıyordum, kızmana gerek yok" diye cevap veriyor.
Bu durumda Ayşe'nin sınır koyma hakkı var mıdır? Ayşe'nin bu durumda ne yapması doğru olur?
Çözüm:
💡 Bu durum, kişisel alan ve sınırlarımızla ilgili temel bir örnektir. Adım adım inceleyelim:
- ➡️ 1. Adım: Durumu Tanımla: Ali, Ayşe'nin kişisel eşyasına (kalem kutusu) onun izni olmadan müdahale ediyor. Bu, Ayşe'nin kişisel alanına bir ihlaldir.
- ➡️ 2. Adım: Duyguları Fark Et: Ayşe, rahatsız olduğunu ve sınırının ihlal edildiğini hissediyor. Bunu net bir şekilde ifade etmek en doğal hakkıdır.
- ➡️ 3. Adım: Sınırı Net Bir Şekilde Belirt: Ayşe'nin "Lütfen kalem kutusuma izinsiz dokunma, bu benim kişisel eşyam" sözü, sınır koymanın çok doğru ve net bir yoludur.
- ➡️ 4. Adım: Kararlı Ol: Ali'nin "kızmana gerek yok" gibi bir tepkisi, Ayşe'nin duygularını geçersiz kılmaya çalışmaktır. Ayşe, sınırında kararlı bir şekilde durmalı ve "Bu benim eşyam, izin almadan dokunmanı istemiyorum" gibi bir cümleyle durumu tekrar netleştirebilir.
✅ Sonuç: Ayşe'nin sınır koyma hakkı kesinlikle vardır. Kişisel eşyalarımız bizim özel alanımızın bir parçasıdır. Ayşe'nin yaptığı gibi sakin ama net bir şekilde sınırını ifade etmesi doğru ve gereklidir.