Sait Faik'in bazı hikayelerinde, özellikle son dönem eserlerinde, bireyin toplum içindeki yalnızlığı, varoluşsal sıkıntıları ve hayata dair derin sorgulamaları ön plana çıkar. Bu hikayelerde, dış dünyadan çok, karakterlerin iç dünyalarına yapılan yolculuklar dikkat çeker.
Bu durum, yazarın hikaye anlayışında hangi değişimin veya derinleşmenin göstergesidir?