Soru:
"Şu bakır zirvelerden öten çoban çeşmesi
Yok mudur sende bir tatlı seda, bî-vefa ceylan?" dizesindeki söz sanatını bulunuz. (Not: "bakır zirve" güneşte kızıla bakan dağ tepesi, "çoban çeşmesi" ise rüzgarın uğultusudur.)
Çözüm:
💡 Bu dizede, doğadaki unsurlar farklı isimlerle anılmıştır. Verilen notu da dikkate alarak sanatı tespit edelim:
- ➡️ 1. Adım: "Bakır zirve" aslında güneşte kızıl renge bürünmüş bir dağ tepesidir. Aralarında bir benzerlik ilişkisi (renk ve parlaklık) vardır.
- ➡️ 2. Adım: "Çoban çeşmesi" ise aslında bir çeşme değil, rüzgarın uğultusudur. Rüzgar sesi ile çeşmeden akan suyun sesi birbirine benzetilmiştir.
- ➡️ 3. Adım: Bir varlığın veya kavramın, aralarındaki bir benzerlik (renk, şekil, işlev vb.) nedeniyle, gerçek adı söylenmeden başka bir adla anılması sanatına istiare (eğretileme) denir.
- ➡️ 4. Adım: Burada hem "bakır" hem de "çoban çeşmesi" benzetmenin sadece kendisine benzetilen unsurlarıdır. Benzeyenler (dağ tepesi, rüzgar sesi) söylenmemiştir. Bu tür istiareye açık istiare denir.
✅ Sonuç: Bu dizelerde, benzeyenin söylenmeyip sadece kendisine benzetilenlerle ("bakır", "çoban çeşmesi") yapılan açık istiare sanatı vardır.